Sevgi… Hayatımızın en çok konuşulan, en çok şiire, şarkıya, romana konu edilen duygusu. Peki hiç düşündünüz mü, sevgi gerçekten sıralanabilir mi? Birini diğerinden daha çok sevmek, sevgiyi ölçmek ya da
Sevgi… Hayatımızın en çok konuşulan, en çok şiire, şarkıya, romana konu edilen duygusu. Peki hiç düşündünüz mü, sevgi gerçekten sıralanabilir mi? Birini diğerinden daha çok sevmek, sevgiyi ölçmek ya da
Hepimizin hayatında en az bir kez yaşadığı ya da yakından gördüğü bir durum vardır: Kadınlar hep dürüst, nazik, sadık bir adam istediklerini söyler. Ama ne hikmetse iş pratiğe geldiğinde o
Hepimiz hayatın içinde görünmez bir denge ararız. Bazen aklımızla hareket ederiz, bazen kalbimizi dinleriz. Kimi zaman kararlı, güçlü ve mantıklı oluruz; kimi zaman sezgilerimize, yaratıcılığımıza ve akışa bırakırız kendimizi. İşte
İnsana bir kıvılcım yetermiş. Öyle bir şey ki her şey tastamam yüklü iyide kötüde saklı kalbinde ama günü gelince çıkıyor ortaya bütün istidattı.. Bilmiyor aslında içinde olan iyiliği de kötülüğü
Bazen ilişkiler, yaşadıklarımız kalbimizi dondurur. Tıpkı bu görselde olduğu gibi. Yeni birine güvenmekten, yeni bir ilişkiye başlamaktan korkar hale geliriz. #edipcansever tam da bu hali anlatıyor bize: “Evler’den birindeyim, dışarda kar
Yıllardır tanıyormuşçasına bakan gözler. Dokunan eller, öpülen dudaklar. Sadece bir anlık karşılaşma hatırasıyla yolunun kesiştiği bir gün… Konuşmak, konuşmak ve kavuşmak istemi tüm vücudumu sarıyor… Önce komik geliyor “yahu kaç
Erkeklerin veya kadınların günlük yaşamda daha fazla konuşup konuşmaması, büyük ölçüde ilgili koşullara bağlıdır: Ortalama olarak, erkekler işyerinde daha konuşkandır, kadınlar ise ortaklık halindedir. Bir adam, tek kelime – bir
Ben de çok sevdim birisini. Güzel duyguymuş ne olursa olsun. Aşkımdan geberirdim. Eli elime değmesini geçtim; montu montuma değse yüksek gerilim üretirdim. Beni sürekli aşık edin geçin HES’i RES’i GES’i
İçmişim. Bir gün akşam çok fenayım. Yanında bir de sinir ağrısından nöroloji uzmanının verdiği hapla karışmış. Ama bir sorun niye? Sebebi beni sevgilim yok yere bırakmış gitmiş. Sayıklıyorum Esra Esra
Bu hafta sonu ne yapsam diye düşünürken olasılıkları geçirirken beynimin otobanından birden çalan telefonum ile kız kardeşime yeğenlerimin de ısrarıyla davet edildim. Akan sular durdu benim için tabiki. Bütün randevularımı
Birlikte olduğunuz, sırlarınızı verdiğiniz, sevdiğiniz, ekmeğinizi bölüp yediğiniz kişilere dikkat edin…Sevmeyin demiyorum,Gezmeyin demiyorum,Ekmeğinizi bölüp yemeyin demiyorum.Sadece seçimlerinize dikkat edin.Prof. Dr. Moran Cerf; “uzun süre beraber olan kişiler, beyin sinyalleri ile
İçeriğini anlayamayanlar olur diye ben şiddetin her türlüsüne karşıyım diye başlamak isterim yazıma. Okey? Tespitlerime göre; Birincisi, serseri, züppe, şiddetten beslenen, kavga çıkaran bir erkek; hep skor hep skor, ya
Aşık mı olmuştum? Yoksa sadece alışkanlık mıydı bu hissettiğim? Ona baktığımda tüm tenimde yanan ateş neydi peki? Neyin göstergesiydi hiç bilmiyordum. Kendimce bunun adını aşk koymuştum. Bence aşk süreklilikti. Sürekli
Uzakları anlatan ve yakınlığına hayranlıkla bakılan bir günün sabahı ile uyandı ve perdesini araladı…Pek umursamadığını hissettiği, günaydın kuşlarının seramonisi bu sabah onun için bir başka yumuşaktı.Okuduklarından olsa gerek, havanın kasveti
Eski sevgililerimiz ayrıldıktan bir süre sonra hayatımıza geri döner.Hiç düşündünüz mü?*Ona ihtiyacımız varken yanımızda olmayan o kişi, kendimizi toparlayıp hayatımızı düzene soktuğumuzda neden yeniden gelir?Psikoloji buna şöyle cevap veriyor:*O kişi
Başarılı insanların hiç fark edilmeyen ortak bir özelliğinden bahsedelim mi sizlerle? Ciddiye alınmamak! Hani hep yakınırız “o kadar konuştum anlattım ancak beni ciddiye almadılar” diye. Bir şey icat etmişsinizdir ya
Aşkın rengini kırmızı yaptık, başka rengi yakıştırmadık; diline Seni Seviyorum’u pelesenk ettik; sonra kırmızıdan sıkıldık, soldu dedik. Seni seviyorum karnım acıktı demek kadar ruhsuzca seslendirilir oldu… Tükettik. Aşkı sınırların içine
Geçirdiğimiz karantina günlerinde sakin sessiz dediğim oturduğum sokakta karı koca tartışmalarını çokça duyar oldum. Cam çerçeve indirdiğim, bardak fırlatmalı, yalın ayak bağır çağır dışarı koşmalı, kendini balkonlardan fırlatmalı hiç kavgam
“Yaptığım şeyler birbirinin tersidir Güzel giden şeyleri berbat ederim Kimseye güvenmem Hem birini severim hem onu üzerim Umursadığım kişiyi fazla umursamaktan bunaltırım Tabiatım böyle” diyor Teoman. Her akrebin tabiatında acıdan
“İnsanoğlu kendindeki eksikliğin fazlalığı olan insanlarla eş olurlar.” Bilinen tanımıyla zıt kutuplar birbirini çeker. Bunun kimyasal ya da psikolojik olduğunu düşünebiliriz; ancak tamamıyla fizik kanuna bağlı olduğunu aktarayım size. Oktet