Edebiyat

30Toplam Yazı

Edebiyat1 ay önce

İnsan, en çok kendi yüreğinin sesini duyar. Kendi yarasının sızısını, kendi açlığının gölgesini, kendi korkusunun terini… Karşısındaki, başka bir dünya kadar uzak, başka bir mevsim kadar yabancıdır. Onun gözyaşı, dudak

Edebiyat1 ay önce

Bazen en güçlü söz, hiç söylenmeyendir. Bazen konuşmamak, en çok şey anlatan eylemdir. Sessizlik… Bir köşede otururken, pencereden süzülen ışıkta yüzünüze düşen düşünceler gibi ağır ama huzurlu bir hâl taşır.

Edebiyat3 yıl önce

Hani şikayet ederdin, sevmezdin Hani hep eleştirir, değiş derdin ya Çocuk gibi bulurdun bir tarafımı beğenmezdin, büyü derdin Hatta bunun için kavga ederdik Sırf bunun için terk ettin ya beni

Edebiyat3 yıl önce

ani krizler, kalp sızısı ve teslim olduğum bu karanlık. yaşamak işi bu kadar zor olmamalıydı, tuttuğum kalem bir kor olup avuçlarımda canımı yakmamalıydı. bu acı tanımadığım, bilmediğim, oturup anısına bir

Edebiyat3 yıl önce

Hoşgörünün babası Mevlana hiç uğramamış bu topraklara, sevginin mucidi yunus emre hiç geçmemiş bu coğrafyadan… vallahi geçmemiş billahi geçmemiş. Karı deyip horlandı, yıllarca şu saygı denen haslet bizim illere uğramadı.

Edebiyat3 yıl önce

Suphi Efendi, kendisine hiç bitmeyecek gibi gelen denize umutsuzca bakıyordu. “Sonun bucağın yok ama hiç cömert değilsin!” diye mırıldanmaya başladı. Kendini, döşemeye yavaşça bırakarak yan tarafta duran suya uzandı. Bir

Edebiyat4 yıl önce

Her şeyin çok fazla göründüğü ama hiçbir şeyin yeterli olmadığı halini biliyor musunuz? Saatler süren acı tatlı tembellik, acı verici günlere katkıda bulunur. Nefes alıyorum, nefes veriyorum. Gözlerim, cep telefonuma

Edebiyat4 yıl önce

“İçimdekileri nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum. Bazen öyle geliyor ki, adeta bütün dünya, bütün yaşam, her şey içime dolmuş, benden konuşmamı istiyor. Nasıl desem; büyük şeyler hissediyorum ama, iş konuşmaya geldiğinde

Edebiyat4 yıl önce

Aşık mı olmuştum? Yoksa sadece alışkanlık mıydı bu hissettiğim? Ona baktığımda tüm tenimde yanan ateş neydi peki? Neyin göstergesiydi hiç bilmiyordum. Kendimce bunun adını aşk koymuştum. Bence aşk süreklilikti.  Sürekli

Edebiyat4 yıl önce

Sana sevgimden bahsetmeyeceğim, çünkü ne hissettiğimi bende bilmiyorum . Ama özlediğimi söylememde sakınca yoktur umarım… Çok özledim. Yanımda olabilseydin sana sarılır mıydım? Belki hayır ! Biliyorum her baba-kız gibi bir

Edebiyat4 yıl önce

Bazen ne düşündüğünü bilemez insan. Nerde olduğunu, ne yaptığını, hangi yolda olduğunu… sadece gitmek zorunda kalır, yolun yokuşluğunu göremez, düzlüğünü de, Ama o yolda iyi olmak zorunda kalır çünkü iyi

Edebiyat6 yıl önce

1905′ de İstanbul’un Şehzâdebaşı semtinde doğan, 1921 yılında Süleymâniye İnas Mektebi’ni bitirdikten sonra tahsiline husûsi olarak devam eden mükemmel fransızca öğrenerek târih, tasavvuf, felsefe, edebiyat sâhalarında kendini yetiştirmiş. Onun hayatında

Takip Edin
Arama Trend
Rastgele Yazılar
Yükleniyor

Oturum açma 3 saniye...

Kaydolma 3 saniye...