17 Aralık 1273… Mevlana’nın ölüm tarihi… Bir diğer adıyla Şeb-i Arus… Bu sene 743.sü düzenlenen Şeb-i Arus törenleri için yine, ülkemizin farklı şehirlerinden Konya’ya insanlar gitmiş, çeşitli şehirlerde de etkinlikler
17 Aralık 1273… Mevlana’nın ölüm tarihi… Bir diğer adıyla Şeb-i Arus… Bu sene 743.sü düzenlenen Şeb-i Arus törenleri için yine, ülkemizin farklı şehirlerinden Konya’ya insanlar gitmiş, çeşitli şehirlerde de etkinlikler
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî… Kısaca Mevlana… Mevlevi yolunun öncü, düşünce adamı, şair. Tüm dinlerin özünün aynı olduğunu, Tanrı’yı içimizde aramamızı, en güzel aşkın Allah aşkı olduğunu söyleyen, batıda ‘Rumi‘ olarak tanınan
Bazı durumlar vardır; ne yazacağımızı, nasıl yazacağımızı, hangi kelimelerle ifade edeceğimizi bilemeyiz. Hissettiklerimizi anlatacak tam karşılığı olan kelimeleri bulmakta zorluk çekeriz, muhtemelen de bir karşılığı yoktur bu duyguların. İki gündür ülkece yaşadıklarımız
Günlük hayatta pek çok yeni bilgiyle karşılaşırız. Bunların çoğunu aklımızda tutarken çoğunu umursamayız bile. Aslında hep gördüğümüz ama fark etmediğimiz nice ilginç bilgiler de vardır aralarında. İsterseniz hep birlikte onlardan
Hepimizin hayatında iyi ya da kötü yer etmiş öğretmenler vardır. Kiminin gülüşünü hatırlarız, kiminin konuşmasını… Bazısı arkadaş gibi davranmıştır, bazısı otoriter… Ama hepsinin emeği vardır üstümüzde, hepsinden bir şeyler öğrenmişizdir
Gün geçmiyor ki internette yeni bir şey fenomen olmasın… Bir aralar “Harlem Shake” çılgınlığı vardı; bir kişi sessiz ve ciddi bir ortamda dans etmeye başlıyordu ve bir süre sonra etrafta
Öğretmenlik hayatımın en zor günüydü o gün… Sıradan bir anken tepetaklak olan bir andı… Sürekli geç kaldığı için, derste hep uyuduğu için kızdığım 15 yaşındaki bir kız öğrencinin yaşadıklarıydı beni
14 Kasım “Süper Ay” gecesiydi. Yani Ay’ın Dünya’ya en yakın konuma geldiği, normalde olduğundan %14 daha büyük ve %30 daha parlak görünmesine neden olan bir gök olayıydı aslında. Bu sıra dışı
Dün gece 43.sü düzenlenen Altın Kelebek Ödülleri sahiplerini buldu… Buldu bulmasına ama biraz olaylı biraz tantanalı bir gece oldu… Kırmızı halı o kadar hızlı, o kadar geçiştirmelik yapıldı ki, salona
Çeşit çeşit insan vardır; her birinin birbirinden farklı huyları… Ama bu huyların içinde bir tanesi var ki tembellikle kıyasıya yarışır 🙂 Çok ince bir çizgi vardır tembellikle ‘üşengeçlik’ arasında. “Rüzgar
Havalar soğudu, dışarıda yapacak etkinlikler azaldı. Haliyle sinemaya rağbet arttı. Kasım ayı da sinema severler için bereketli bir ay olmuş, vizyona girmesi beklenen çok sayıda yerli ve yabancı filmler var.
Şarkıları dinleyerek okumanız tavsiye edilir 🙂 Engel olmak isteyip de olamadığınız şeyler olmuştur sizin de…Kimin olmamıştır ki zaten… Ama hayat, sizin yerinize karar vermişse boşunadır uğraşlarınız… Tam da o esnada
Bir kitaba başlamak, karakterlerini tanımak, mekanı gözünde canlandırmak ve okumaya devam edebilmek kitabın ilk sayfaları için çok önemli ayrıntılardır. O yüzden ilk sayfalarda sıkılırız çoğu zaman…”Kafamda Bir Tuhaflık” kitabında ise
Bu yazı 3 kişilik “amatör pastacılar “ın pasta deneyimleridir ve aşırı tatlı içermektedir… 🙂 Butik pasta yapımına tamamen merak ve ‘ ben bu işi yaparım sanırım ‘ düşüncesiyle başladım. Böylelikle şeker hamuruyla tanıştım
Son günlerde bir organizasyon çılgınlığı almış başını gidiyor ve her ne kadar siz uzak kalmak isteseniz de bir şekilde içinde buluveriyorsunuz kendinizi. Doğum günü partileri, baby shower’lar, diş buğdayı etkinlikleri,
Kırık dökük bir aşkla daha tanıştım geçenlerde… Öznesi ‘ben’ değildim ya, bir film seyreder gibi, bir kitap okur gibi, bir masal dinler gibi… dinledim saatlerce… Hani öyle masallar vardır ya;
İstanbul’u görmeden İstanbul’a aşık olan biri olarak en sevdiğim şiirlerden biridir herkesin “Bekle bizi İstanbul” olarak bildiği bu şiir… Salkım salkım tan yelleri estiğindeMavi patiskaları yırtan gemilerinleUzaktan seni düşünürüm İstanbulBinbir
Yıllar sonra hatırlamak ne kadar güzel… Ne kadar güzel dönmek eskilere, yaşamak yeniden, gözünde canlandırmak anıları… Bir insanın çocukluğuna dönmesi ne kadar güzel… İlk oturdukları evi görmesi, arkadaşlarıyla buluştuğu köşe
Sadece senden ayrılmak değildi korkum; Sana dokunmak, sana bakmak, Sesini duymak, ya da özlemekti … Belki de seni unutmaktı korkum… Korkum o kadar büyüktü ki içimde, Ne bakabildim gözlerine, Ne
Saat gecenin bir yarısı ve benim aklıma durup dururken takılan bir soru… “Bir insan günde ortalama kaç kelime konuşur?” ‘Nerden geldi şimdi aklına?’ diye söylenerek ama kendime de engel olamayarak hemen araştırmacı