“İnsan Hayatı” kitabımızın çok satanlar listesinde yer alması bizleri ziyadesi ile çok memnun ediyor amma velakin bazı söyleyecek şeylerimiz var efendim.
Takip ettiğim kadarı ile her gün internette satışa çıkan yeni kitap sayısı 100 adet efendim. Çok fazla yayın evi ve ondan çok çok daha fazla yazar var efendim. Bizim gibi okuma oranı fazla olmayan bir ülkeye göre bana biraz fazla geliyor bu oran. Yazmayı okumaktan daha fazla sevdiğimiz aşikar. Blog yazarı arkadaşlar diğer yazarların yazılarını ne kadar okuyorlar oradan ölçebilirler.
Yazma konusu ise gerçekten zor bir hadise benim için; ama görüyorum ki bazı arkadaşlar için çok kolay. Araştırma yok tabi… Hayalindeki bir kişiyi hayalinde bir kişi ile bir araya getiriyor… Aşık ettiriyor… Ayırıyor… Böyle olunca yazmak elbette ki çok kolaylaşıyor.
Bir diğer konu ise başkalarının tavsiye ettiği kitapları okumamız. Kendi hür iradenizle seçim yapamıyorsunuz. Bir kitap eğer her yerde karşınıza çıkıyorsa onu ister istemez merak edip almanız ise başka bir durum. Yapacak bir şey yok. Moda kitap diye bir şey var ülkemizde maalesef. Çok popüler olmuş bir kitap eğer selfi çektirmek için alınıyorsa vay halimize…
Farkındaysanız çok uzun yazılar yazmıyorum. Pek sevmiyorum ve zaten siz de uzun yazıları çok okumuyorsunuz:)
Hayat zaten kısa konuyu uzatmanın ne anlamı var değil mi?
Bazı yazılar ve şiirler var ki hayatın yoğun koşturmasında bir anda karşına çıkınca sana şöyle bir nefes aldırır. Her yazılana bir emek sarfedildiği için ve senin hayal dünyanı zenginleştirdiği için saygı duyulmayı hakeder ve bazı konular kendi hayal dünyanda araştırma yapmayla yazılmayı hakeder.
bazı yazılar o kadar tanıdıktır ki gerçekten daha ilk satırında seni içine çeker ve okumayı bırakamazsınız.