Bir çoğumuzun bildiğini zannettiği fakat aslında içeriğinde neleri anlattığını bilmediğimiz bir konu. Vergi kanunlarımızda kaçınma yasal bir süreç iken “ahlaki ve etik olup olmadığı halen tartışılmakta olup” kaçırma ise adından anlaşılacağı gibi bir suç unsurudur. Ahlak dışıdır, etik değildir. Gerçi kanunların emrettiği her türlü yasa dışı fiil, eylem ve davranışı bu şekilde sınıflandırabiliriz.
Günümüz dünyasında devletlerin varlıklarını sürdürmesi, devlet organlarının işlevselliğinin etkin bir şekilde işlemesini sağlayan vergi, mükelleflerden karşılıksız ve cebri yolla alınır. Hal böyle iken mükellefler vergi ödeme taraftarı olamamaktadır. Paranın yüzü sıcak mantığı ile hareket edip ceplerine, kasalarına giren her kuruşun çıkmasını istemezler. Ülkemizde mükellefe bir dokun bin ah işit. Zannedersin ki ülkemizin bütün ödemeleri kendi ödediği vergilerle gerçekleşiyor.
Gelir ve Kurumlar vergisi gibi gelir üzerinden alınan vergiler, vergilendirilecek kazancın tespitinde kanunen kabul edilmeyen giderlerdir. Gelir üzerinden alınan bu vergiler işletmelerin dönem net karını azaltması ile işletme sahiplerini dağıtılacak net karı azaltması sebebi ile işletmeler açısından bir gider unsurudur.
İşletme açısından gider olan gelir üzerinden alınan vergilerin azaltılması işletmelerin dönem net karını attıracağından vergi kanunlarımızın izin verdiği seçeneklerden işletmelerin vergi yükünü asgari seviyeye indirecek en uygun seçeneğin seçilmesi ve etkin bir şekilde vergi yönetimin sağlanması amaç edinmelidir.
Kısaca bahsetmek gerekirse;
Vergi kaçakçılığı, vergi kanunlarının çizdiği sınırların ihlal edilip yasal olmayan davranışların sergilenerek bilerek veya bilmeyerek “günümüz teknolojisini düşünürsek artık kimsenin bilmediğinden bahsedemeyiz” fiili eyleme geçirmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu sayede menfaat sağlayıp az vergi ödeme arayışı içerisine girerler. Vergi kaçakçılığına ilişkin yaptırımlar 213 sayılı vergi usul kanununun Kaçakçılık suçları ve cezaları başlıklı 359. Maddesinde yer alıp, söz konusu teşebbüslerde bulunanlara sadece para cezası değil aynı zamanda hürriyeti kısıtlayıcı cezalarda verilmesi söz konusudur. “18 ay ile 5 yıl arasında”
Vergiden kaçınma ise, vergi kanunlarının emrettiği sınırları ihlal etmeksizin çizdiği çerçeve dahilinde vergisel yükümlülüklerini azaltması veya ertelemesi şeklinde ifade edebiliriz. Kaçınma, suç unsuru oluşturmadığından içiniz rahat bir şekilde uygulama yapabilirsiniz. Vergiden kaçınmaya birkaç örnek verecek olursak ;
- Stok değerleme yöntemlerini,
- Amortisman yöntemleri “yenileme fonu”
- Alacak ve borçlar için reeskont ayrılması,
- İşletmenin faaliyet konusuna girmeyen binek otomobillerinin kdv ve ötv’ si
Ve benzeri uygulamaların etkin bir şekilde kullanılması işletmeniz açısından sizlere avantaj sağlayacaktır.
Son olarak, vergi ödevimizi yerine getirmekten dolayı asla geri kalmayıp, sadece devletimize değil milletimize karşı da sorumluluklarımız olduğunu düşünüp, ona göre hareket emmemiz gerekli. Dürüst olmak erdemli bir davranıştır. Kimse bu davranışınız yüzünden sizleri yadırgamayacaktır.