Kanser dokusu ilk defa über, ultima grante süpersonik cihazlarla tespit edildigi gün, erik kadarken, hani o patoloji raporunun sonucunu alıp internette neymiş acaba diye baktığınız günden 10 yıl önce ilk kanser hücresi oluşup pitırt tık tık diye büyümeye başlıyor..
Yani şu anda bile fünye ateşlenmiş olabilir…
At gözlüklerini çıkartıyoruz… Erken teşhis zart zurt laflarını kenara atın… Siz önünüzü kış tutun yaz çıkarsa bahtınıza…
Birinin kanser dokusu var, durduğu yerde durası yok. Sağa sola dallanıp budaklanacak, yayılası var… Şekerler, toksinler nehir gibi geliyor. Her gece parti veriyorlar… Kopuyoruz abiii kop kop kop diyor… Kolası ,alkolü, meyve suyu akıyorken partiye, günün birinde, yeşil çay diye bir şey geliyor… Kadir İnanır’ın zengin kızın partisine dalması gibi… Yeşil çay içinde epigallokatesin galat=EGCG diye bir şey. Bütün partiyi dağıtmaya, ortalığı yıkıp dökmeye başlıyor…
Bu kansersi oluşumların sağa sola yayılması için resimdeki gibi damar oluşturması=anjiogenezis gerekiyor. Ve o damarın kan akımını attırması. Bunun için yandaki sağlam hücrelerdeki reseptör=alıcıları etkiliyip, “biz geliyozzz yuppi burdada parti yapcaz” diyorlar. İşte bu yeşil çaydaki EGCG maddesi. Yeni damarda yaptırtmıyor. Kan man da yollamıyor.. O alıcıları bloke ediyor.
Yeşil çayda kafein fazla, kafeinsizi de varmış bunun. O olsa daha iyi. Akşam içilmesin. Su tam kaynamadan yapılsın. 8 bardağı geçme. Ülserliler dikkat etsin. Gebeler içmesin, demiri bağlayabiliyor.
MUSTAFA ne yapmış etmiş bi zengin kızı ayarlamış, çaya ikna etmiş. Ama pek şansı yok. Fakir…. Cafede bekliyor… Bakmış yan masada Kadir İnanır oturuyor…
Hemen aklina bir fikir gelmiş. Kadir İnanır’ın masasına gidip.
— Kadir abi ben Mustafa. Abi cok büyük bir hayranınızım. Abi bi kız ayarladım, dardayım.
Şu kız gelince abi, geçerken benim masaya gelip
— Mustafa nasılsın kardeşim der misin abi?Çok büyük karizmam olur demiş..
Kadir İnanır da dudak bıyık gülümsemesiyle “tamam gelirim” demiş. Biraz zaman geçince kız gelmiş tik tak tik tak Mustafa’nın masaya oturmuş… Kadir İnanir yavaştan kalkıp masaya geliyor ve
—Mustafa nasılsın, nasıl gidiyor””” diyor
Mustafa
— Kadir bi …iktir git başımdan yaa”””
…
Bu fıkrayı en çaresiz zor durumda bile yapabilecek bir şey vardır… demek için yazdım..
Çayı yeşile çevirin. Günde 4-5, gerisini Kadir’e, isterseniz kadere bırakın.
Hadi kendinizi üzmeyin..
Sevgi dolu… Coşku dolu…
Huzur dolu günler dilerim…