Ne kadar çok zaman geçti değil mi Ezreal, diyerek uyandırdım onu daldığı düşüncelerden. Lanetlenmiş bir meleğe göre çok fazla düşünüyor ve çok acı çekiyordu. Oysa acı çektirmesi gereken oydu, adım
Ne kadar çok zaman geçti değil mi Ezreal, diyerek uyandırdım onu daldığı düşüncelerden. Lanetlenmiş bir meleğe göre çok fazla düşünüyor ve çok acı çekiyordu. Oysa acı çektirmesi gereken oydu, adım
Çaresizlik.. Büyükmüş tüm kederlerden. Nerden başlarsan başla yazmaya büyük olurmuş ilk harfi daima. Virgül de koysan sonuna, nokta da, çaresizlik dediğinde dururmuşsun orda. Kağıda yazılanı silermişsin bir silgiyle, kaderine yazılanı
Oysa dilerken seni Tanrı’dan, oysa zikrederken adını sessiz bilmem kaç gecede, karanlığa fısıldarken, seni isterken, sen olmayı dilerken.. Hiç anlamadım, inanır mısın anlatmadı kimseler, kimse demedi bu başlamayan hikaye senin
Ayaklarımın altında tüm şehir, birkaç damla süzülüyor gökyüzünden. Kıyafetlerimi ıslatan yağmuru izliyorum donuk gözlerimle. Yüreğim bir kor, bir avuç su birikintisini bassam diyorum, sönse. Anlamıyorum, gittiğini bile bile nasıl yerle
Sıralayın artık vedalarınızı, İsterseniz teker teker, İsterseniz hepiniz bir an da dönün sırtınızı, Çok geç kaldınız! Gelmek için de, Gitmek için de, Ama varsa vaktiniz buyrun oturun, Suçlayın beni! Hatırlatın