Masumiyet nedir? Bir çocuğun gözleri mi ? Bir kedinin elinize yaslanıp kendini sevdiren yüzü mü ? Ya da güzel kokulu bir çiçek mi? Sizin aklınıza ilk ne gelir masumiyet deyince. Mesela Venus flytrap… Bizim bildiğimiz adıyla sinekkapan ya da böcekkapan… O da papatya gibi köklerini toprağa salmıştır. Baktığımızda o da bitkidir bir papatya kadar salınan beyaz yaprakları olmasa da. Her çiçek aynı değildir, çok güzel koksa da gülün de dikenleri vardır değil mi? Tıpkı kendini sevdiren aynı kedinin tırnaklarını çıkarıp bir pati atması gibi ya da masumca bakan aynı çocuğun zorbalık etmesi gibi….
Yeryüzünde masum adı altında hiç bir şey kalmadı çünkü dünya çocuklar büyüdükçe kirlendi. Bu savaşları çıkaranlar da bir zamanlar birer çocuktu. Gözleri masumca bakıyor muydu onların da bir zamanlar? Sanmam… Kötülük, herkesin içinde vardır ve maalesef ki önceleri masumiyet denildiğinde benim de ilk aklıma gelen çocuklarda da olduğu gibi.
Kızım büyüyor ve zaman zaman uğradığı zorbalıkta anlıyorum bunu her çocuğun masum olmadığını. Büyüdükçe karakterleri oluşuyor gözlerimizin önünde. Bazen anlamaya çalışıyorum ancak bazen de bu kadar sinsice nasıl hareket edebildiklerine şaşırıyorum çocukların. Mesela kızımın söylemediği bir şeyi onun adını vererek iftira atmaları, onun yapmadığı bir şeyi yaptı demeleri üstelik benim temizlik takıntım üzerinden atıf yaparak… Bazen yalan söyleyebilirler bunu da anlıyorum, hatta bu noktada kendi çocuğuna inananları da… Biliyorum ki her ebeveyn önce kendi çocuğuna inanmak ister. O da anneliğin mizacıdır. Kimse toz konduramaz evladına ancak bizim de farkına varmamız gereken bir şey var ki onlar büyüyorlar ve benliklerine bir miktar üflenen kötülük köklerini bir Venus flytrap gibi çocuklarımızın ruhlarına salıyor. Neyi ne kadar beslerlerse sonunda o olacakları kişi olacaklar. Dedikodu yapmazlar, iftira atmazlar, yalan söylemezler…
Umuyorum ki bugünün çocukları hep iyi yanını besler.
Harika bir yazı, kaleminize sağlık.