Dünya Markası Kahvecide Çay Neden Olmaz!

Geçenlerde bir arkadaşımla iştirak ettiğim, eskilerde yurtdışındayken de alışveriş yaptığım, köklerimizi, değerlerimizi yansıttığını iddaa eden, sahip çıkalım edasıyla büyüyen, yerli starbucks formatında, yanılıp şaşıp oturduğumuz bir kafeyi yazmak için oturdum bilgisayarımın başına.

Kafenin adı ‘Bla bla bla’. Uzun yıllardır piyasayı yabancılara kaptırmamak adına faaliyette bulunan bu oluşumun bir de konsepti varmış ve yalnızca Türkiye’de geçerli olanmış: Mış diyorum çünkü şaşkınlığım doruk seviyesinde. Dükkanlarında özlerine aykırı olarak  çay ikramında bulunmuyorlar bu kahveler zinciri firma. Sebebi özümüzde yok arkadaşım; çünkü bizim çay kültürümüz de yok!! Yani bizi çay sevdalısı diye tanımazlar!!!

Yani sen hedeflerine Avrupa’yı da katan bir firmasın. Üstelik yıllardan beridir ülkemizi oralarda temsil ediyorsun ve diyorsun ki; biz yalnızca kahve yapar, satar birde çikolata düşkünüyüz. Kahve de Türk kahvesi olsa neydi o Latte miydi, Americano muydu bilirsiniz siz işte. Çikolata da lezzetin harika olmasına sözüm yok bazıları hariç: mesela bizim cezeryenin üzerini çikolatayla kaplamışlar hani şu şeffaf lokum kıvamında antep fısıtığıyla kaplı olan çikolatalar işte bir muhteşem, geri kalanı Almanya’ya kafa tutmaz yani. Bir de yoğurtlu bir çilek dondurma var o da yoğurt bizdense işte sorun yok.  Ama gel gör ki sen çaykolik bir şehirde nasıl olurda çay konseptimize aykırı dersin ya aklım almıyor. Elin yabancısı çayın her türlüsünü menüsüne ekliyor, üstüne üstlük 5 liraya satıyor ama sen lügatımızda yok diyosun! 3 liraya sat sana gelelim vesselam ya bukadar basit.

Şimdi şu yurtdışındaki olayıma açıklık getireyim havada kalmasın mevzumuz: Londra da bir arkadaşımla beraber paramız yabancılara gitmesin, ikide millet yüzü görelim, selamlarını alalım vb. diye bizzat uğradığımız bu kafede bizi, Türkiye’yi tarif eden ne misafirperverlik gördük ne de güleryüz! Oturup sipariş verdiğimize öyle pişman olduk ki dedik yabancılar iyidir!  Utanarak masadakileride yarım bırakarak kaçtık oradan öylece. Sonra  başka bir arkadaşım başka ülkeden aynı şikayetle geldi. Bu ne ya dedi, pişman oldum dedi. Biz böyle mi tanıtıyoruz kendimizi oralarda diye çok üzüldüğüm o zamanları unutup başka bir tuhaf konseptleriyle beni birkez daha hayal kırıklığına uğrattıkları çay muhabbeti ve blogdaki yazı burdan çıktı işte. Hatırladım ki sonraları ben yurtdışında çay içmiştim orda öyle bir konsept yoktu, 3 ay sonra ne değişmiş olabilir dedim merak ettim internet sitelerinden araştırdım ancak bir şok daha: Sitenin güncellemesi yok. En son etkinlikleri 2014 yılından kalma, sponsorluklar tarih belirtilmediği sürece güncel zannedilip yanlış bilgi alınacak durumda. Ben şimdi o siteye girip teşekkür etsem veyahut bir şikayetimi dile getirsem kim bilir hangi yıl cevap alacağım ya da alabilecek miyim?

Gerçekten şok üstüne şok yaşadığım bu sermayeye yazık olmasın. Niyetiniz ortada, verilen emekte cabası. Bari biraz bizselleşelim olmaz mı? Krallık diyorsun, Polonya diyorsun daha da büyüyorsun, sen gel koy bir çaydanlık milyondolarlık kahve makinalarının yanına, orada kaynayadursun, bizde neşemize bakalım ha ne dersin?

Sevgilerle…