Kim geçmişini, çocukluğunu unutabilir ki? Ya da hatırlarken kim özlemle bahsetmez o günlerden? Çoğumuzun çocukluğuna damga vurmuş, her kesimden insana hitap etmiş, şarkılarıyla mesajlar vermiş, saçıyla, kıyafetleriyle yaşadığı dönemde farklılık yaratmış, hepimizin hafızasında mutlaka bir yeri olan Barış Manço’yu ölüm yıldönümünde hatırlayalım mı hep birlikte?
O, müzik camiası için büyük bir sanatçı, Türk halkı için bir gurur örneğiydi. Ölümü erkendi, daha çok yaşasa daha nice güzel eserler ve işler bırakırdı mutlaka ama yine de eşine az rastlanır bir sanat hayatı vardı… Tam anlamıyla bir ‘Sanatçı’ydı aslında.
Çocukluğumuzdan kalan en saf, en masum anıdır Barış Manço. Sadece kendi çocuklarını değil, aslında bir nesli de O büyütmüştür. 7’den 77’ye programıyla o dönemki çocuklar üstünde büyük bir emeği vardır. Deyim yerindeyse seksenler kuşağının süper kahramanıdır.
Kimimiz bayramlarda hatırlarız Barış Abi’mizi. “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar” şarkısını her bayram sabahı mutlaka söyler onu tanıyanlar, onunla büyüyenler, çocuklarının onu tanımasını isteyen ebeveynler… Bazen düşünüyorum da şimdiki çocuklar için bu kadar önemli, hem eğitici hem de öğretici bir sanatçı var mı acaba? Galiba olmadığından dolayı çoğu anne-baba hala onun şarkılarını öğretiyor çocuklarına.
Kimimiz programlarından hatırlar; kimimiz AYI kelimesinden belki de… Okuma yazmamızın temellerini atan, hayvan sevgisini aşılayan bu insan, yeri geldiğinde “nane-limon kabuğu” diyerek ilaç tarifi bile vermiştir bizlere. Barış Manço müthiş bir iletişim yeteneği olan, her yaştan insanla güzel diyaloga giren, gayet de mütevazi bir insandı. Öyle ki her program sonrasında evinin açık adresini verirdi bizlere. 81300 Moda / İstanbul… Yeri gelmişken o ev Barış Manço Müzesi olarak ziyaretçilerine açıktır. Gitmek isteyenlere duyurulur 🙂
Kimimiz ününü ülke dışına çıkarmasıyla hatırlar… Çünkü O, gezerek yaptığı programlardan olsun, kültür elçisi olarak ülkemizi temsil etmesinden olsun, yurt dışlarında verdiği konserlerden olsun, yabancılar tarafından da sevilen ve saygı duyulan biriydi. Bir nevi tüm insanlığın Barış’ıydı.
O, Türkiye’nin ilk “Barış” isimli vatandaşıydı. 2. Dünya Savaşı sıralarında doğan bir bebeğe Barış ismi konulması da onun çizgisini belirledi belki de. Adına yakışır bir şekilde yaşamış, hep barışçıl ve iyi niyetli bir insan olan Barış Manço’yu rahmet ve özlemle anıyoruz.
Seni çok özledik @barışmanço