Her önceki sene gibi 2021 de bitti. Her yer kırmızı beyaz, pul payet konseptte. Ben de içinde bir damla yılbaşı heyecanı olmayanlara yazayım dedim… Kötümserlik falan değil bu ama bir öncekiyle farkı yok, hedeflerim yok sağlıktan başka bir isteğim de yok. Basite indirgenmiş bir hayatı 2021’de de devam ettireceğiz, ömürden bir gün daha gidecek ve biz sadece 2021 yerine 2022 diyeceğiz. Ömür biçildiyse yaşayacağız bu seneyi.
Neleri bıraktım geride, neleri yaşadım… Sondan başlamak gerekirse; beni dumur eden bunu ben mi yaşadım dediğim, gerçekten iyi hissettiren, önemli hissettiren bir sayfa bıraktım bu senede. Hiç tanımadığım, görmediğim sadece nerde ne iş yaptığını bildiğim biri tarafından tarifsiz, şaşırtıcı bir mutluluk yaşadım. Ve öğrendim ki hala birini mutlu etmenin hazzını, keyfini çıkarabilen, bunu mottosu haline getirebilen gerçekten İYİ insanlar varmış. 2021’in en şaşırtıcı anı olarak 2021’in son sayfalarında yerini aldı.
2021’i bir kelimede ifade edecek olsam HAKSIZLIK derdim. Aşkta, işte, savaşta, yatakta… Pardon yatak yoktu. Delete tuşum bozuk olunca silemedim ? Evet koca bir haksızlık olarak bu defteri kapatacağım. Temizlediğim ev bile 1 saat sonra toz biriktirerek karşılık verdi bana. Cildime bakım yaptırdım 1 hafta sonra yine eski halini aldı, spor yapmaya başladım şişkinliklerim arttı, diş bakımını yaptırıyorum ama hemen hemen her 3 ayda bir kanal dolgu çekim üçlüsüne yakalandım. Saçıma bakım yağı sürdüm, döküldü, çalı süpürgesi gibi oldu, ellerime kremler sürüyorum gergedan derisinden bir farkı yok mübarek. Tabi bunlar çerçöp haksızlıklar… Çalıştım kazanamadım, sevdim sevilmedim, bekledim beklenmedim, kaçtım ama yakalandım…
Bunun üzerine sayısızca örnek verip anlatabilirim ama artık bu kitabı kapatmak istiyorum, son cümleleri okuyorum. E hadi gelsin o zaman hoş gelsin…