içinde ,

Gördünüz mü Ülkede Kar Yağıyor

Tüm sosyal mecranın yanı sıra kitlesel iletişim araçlarından da anladığım kadarıyla ülkede kar yağıyorsa blog olarak bunu bizim de duyurmamız gerekir diye düşündüm. Evet değerli okuyucularımız, Türkiye’de her yer karlar altında. Özellikle İstanbul… En çok İstanbul’a yağıyor. En çok İstanbul’un yolları kapanıyor ve en çok da İstanbul’dakiler mahsur kaldı. Yine en çok İstanbul’un kamu çalışanları evine rahat gidemiyor. Tabi ki en çok İstanbul’un belediye başkanı çalışmıyor. (!) Umarım ironim anlaşılır da şafak operasyonuna maruz kalmayız.

Antalya, Adana gibi illere de kar yağsın diye dua eden, mantıklarını çözemediğim bir güruh var. Bilemiyorum ama kış sizler için her odası sıcak bir evde şömine başında şaraplarınızı yudumladığınız, ayı postu üstünde seviştiğiniz bir mevsim mi? Bu ülkenin yüzdesini kestiremeyeceğim; ama sayısının fazla olduğuna emin olduğum ve hatta çok sıcak diye güneşe silahla ateş edilen şehrinde soğukla ciddi bir şekilde mücadele eden bir kitle olduğunun farkında mı acaba bu güruh? Şu an dışarıda yağmur yağıyor. İlk aklıma gelen sokak hayvanları… Evsiz kalanlar, çadırda yaşamak zorunda olanlar, yaşadığı evi ısıtamayanlar. Mesela ben 🙂 ayaklarım üşüyor, ellerim soğuktan gergedan derisine döndü. Benim gibi temizlik hastası biri için kış çok çetin anlayacağınız.

Ben pesimist değilim. Sadece “Hayat”, Polyannacılık oynayamayacak kadar gerçek. Hani şu meşhur bardağımız var ya yarısı dolu. Ben hep boş tarafından bakmıyorum. Bardağımın ya tamamı dolu ya da bardak bomboş olsun istiyorum. İki şey arasında kalmak kadar ruhumu yoran bir şey yoktur. İkisini de yapmam bu sebeple. Aramızda her işin keyfinde olan da olabilir. Evet kar yağıyorsa, gidip kar topu oynayalım. Yağmur yağıyorsa biraz ıslanalım. Soğuksa hareket edip ısınalım işte diyenler de olabilir. Yani diyor ki tecavüz kaçınılmazsa zevk almayı bilelim. Böyle de saçma bir söylemi hatırlatır bana bu güruh. Çünkü, ısıtamadığım ev, 3 gün boyunca kurutamadığım çamaşırlar, soğuk olduğu için kat kat giyilen kıyafetler ve 3 kişilik bir ailede hemen her gün çalıştırılan çamaşır makinesi, evin her odasında bir adet elektrikli ısıtıcı, soba, odun, kömür, kurum, benim de ruhuma tecavüz ediyor. Dolayısıyla “bardağınızı ve keyfinizi alıp akıl vermeyi bırakın bana.” diyorum.

“Senden daha zor durumda olanlar da var, bir de öyle düşün!” diyenlere de iki kelam etmezsem içimde kalır. Benden daha zor durumda olanlar olabilir. Belki yarın işsiz kalıp bu ısıtıcıların harcadığı elektriğin parasını bile bulamayacağım. Evet daha zor şartlar her zaman var. 15-20 yıldır çalışan biri olarak sabahın köründe koştur koştur işe giderken pijamasıyla soba kovası boşaltan karşı komşu Ayşe ya da Fatma’dan birazcık farkım olsun istemek şükürsüzlük mü oluyor?

Demem o ki Kendall Jenner gibi karlar üzerinde poz veremeyebilirim; ama istediğim şartlar oluşursa kalorifer petekleri üzerinde pozum hazır 🙂

Yazar SMYRNA

Siz Ve Biz Blog Editörü
Always Hope But Never Expect - Adana

3 Yorum

Yorum Bırakın

Bir yanıt yazın

Ben Böylesini Bir Tek O Gün Gördüm…!

Müziğe Olan Düşkünlük…