Bu sene yaz gelmedi gelmedi dedik, bir geldi pir geldi maşallah. Ülkece sıcaklarla boğuştuğumuz şu günlerde bazı cümleleri çok kullanır, çok duyarız. İşte en çok kullanılan cümlelerle karşınızdayız.
1. Son yüzyılın en sıcak yazı yaşanacakmış.
Her sene bu cümle söyleniyorsa hangi sene son yüzyılın en sıcak yazı yaşanmış olur, bulan, bilen varsa bana da söylesin bir zahmet 🙂
2. Asfalt erir bu sıcakta.
O kadar sıcak ki ne dayanır bilmem, biz eriyoruz asfalt erimiş çok mu? Gerçi sadece erise neyse, bir de pantolon paçalarına sürülmesi yok mu… Kabus gibi…
3. Kaldırıma yumurta kırsak pişer.
Hep duyarız aşırı sıcak için kullanılan bu cümleyi. Ve görünen o ki birileri denemiş ve pişmiş gerçekten. Öyle afaki konuşmuyor insanlar, belgeli her şey 🙂
4. Bu nasıl sıcak? Buharlaşıcaz yakında.
Henüz sıcaktan buharlaşıp damlalar halinde dökülen birini görmesek de söyleriz nedense. Ama cidden buharlaşmak üzereyiz 🙂
5. Sucuk gibi oldum.
Bu cümleyi yazarken bir anlam veremedim aslında. Kullanıyoruz da nerden gelmiş de dilimize yerleşmiş bu öbek? Sizler için araştırdım, paylaşıyorum: “Sucuk kendinde yağ bulunduran bir et ürünüdür ve sıcak ortamda bıraktığınız zaman yağını dışarıya hafiften bırakmaya başlar, yani bir nevi terleme görüntüsü oluşur.” şeklinde bir açıklama buldum, ikna olduysanız 🙂
6. Kışın soğuk deriz, yazın sıcak…
İnsanoğlu nankördür, şikayet edecek bir şey bulur mutlaka. Her mevsimin kendine has ısısından dem vurmamız da bundandır.
7. Dün yine cam kapı açık yattım, her tarafım tutuldu.
Özellikle orta yaş cümlesidir, hep bir yerlerinin tutulduğundan şikayet ederler. Ama bazen camı da açsan kapıyı da açsan, esmeyince esmiyor. Çünkü neden? Cevap bir sonraki cümlede…
8. Yaprak bile kıpırdamıyor.
Havalar sıcakken kurulan “hiç esmiyor yaa” cümlesinin tamamlayıcısı, bir yaz klişesidir bu cümle.
9. Şimdi atacaksın kendini soğuk suya….
Instagram’da tatil fotosu paylaşan arkadaşlarına kıskançlık ve hatta sinir krizi eşliğinde bakan tatile gidemeyen çalışan kesim tarafından söylenen bir cümledir. Hayaliyle serinlemeye çalışılır.
10. Çay iç, rehavetini alır.
Çay içmeye sebep mi lazım bize? Kahvaltıda, yemekten sonra, misafir gelince, misafirlikte, sigaranın yanında, aç karnına, tok karnına, dertlenince, neşelenince, çalışırken, dinlenirken, soğukta içimizi ısıtsın diye, sıcakta hararetimizi alsın diye 🙂
11. Bu sıcak normal değil; deprem olacak.
Deprem anında ne yapılır, depreme hazır mıyız bunları hiç bilmeyiz ama ne zaman deprem olacağı konusunda fikir yürütmekte iyiyizdir. Sıcak olur deprem habercisi, çok yağmur yağar deprem olacaktır. Depremle yaşamayı öğrenmek bu olsa gerek.
12. Klima yaktık (!) çarptı.
Yurdum insanının ”klimayı çalıştırmak” eylemini bu şekilde anlatması insanı ister istemez güldürmüyor mu 🙂 Klimayı yakın da soğusun oda 🙂
13. Bir şey de yenmiyor ki; bi karpuz yetiyor…
Bunu söyleyenlerin de çoğunlukla etine dolgun insanlar olması da ayrı bir ironidir. Aynı kesim muhtemelen su içsem yarıyor diyenlerdir.