“Neden ben?” diye sordum Tanrı’ya. Bir şey söylemedi. Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi…
Kitap kapaklarını incelemeyi, kitap arkalarını okumayı çok seven bir okurum ben. Yukarıdaki alıntı kitabın kapağında mevcut. Çok beğendim hemde çok! Kitabı okuma sebebim bu alıntı oldu. Tam da yaşadığımız bu zor zamanlarda söylenesi ifadeler.
Uzun zamandır zor anlaşılan, aynı paragrafı dönüp dönüp okuduğum, ağır ilerleyen, dili karmaşık kitaplar okudum. Şimdi beni zorlamayacak bir seçim yapmalıyım diyerek bu kitabı seçtim. Anlaşılır olsun, akıcı olsun, dili sade olsun… Aynen öyle oldu.
Kahramanımız Ed 19 yaşında, “Sıradanlığın mihenk taşı” dediği bir hayat yaşayan, kendini hiçbir işe yaramaz gören aileden yana şanssız arkadaşları desen (Ritchie-Marv Audrey) hepsi şahsına münhasır bir taksi şoförü. Hayatındaki en ilginç varlık köpeği bilge hayvan Kapıcı. Gerçekten üzerine çocuk kitabı yazılacak bir hayvan.
Ed’in hayatı tesadüfen karıştığı bir banka soygunuyla altüst olur. Kahraman ilan edilir. Bu olayın ardından posta kutusunda bulduğu iskambil kağıtlarına yazılmış kahramanlık görevleri ile tanışır. Bu görevler onun başka hayatlara dokunma yolu olacaktır. Ed her bir görevini tamamladığında yaşadığı mutlulukla aslında kendi ile tanışmaktadır; kendi değerinin, yapabileceklerinin farkına varmaktadır. Aslında Ed’in tek görevi kendini keşfetmektir. Kendi kahramanı olmaktır.
Kitap oldukça akıcı ve basit cümlelerle kurgulanmış içine biraz aşkta eklenmiş polisiye tadında bir kurgu. Edebi değeri sorgulanır ancak okuması zahmetsiz olduğundan insanı dinlendirdiğini söyleyebilirim. Yazarın “Kitap Hırsızı”isimli romanını okuyup çok başarılı bulmuştum. O kitaba kurduğum aynı övgü cümlelerini kurup mutlaka okuyun diyemem ama okumaya da değer sanki. Zaman kaybı değil.
“Kendini keşfet!” slagonu vardır ya hep duyduğumuz. İşte bu cümleyi tam anlamıyla açıklayan bir kitap okumuş olacaksınız kitap bittiğinde. Ve kitabın söyleyecek son bir söz olacak.
Hiç kimse sıradan değildir!