Eve döndüğümden beri annemin yüzünde gördüğüm o gençlik iksirinin sebebinin şu kadarcık bir bitkiden geliyor olması beni son derece şaşırtmıştı. Oturup araştırdım. Evet işin sırrı bu minik, evimizde yetişen Aleo Vera imiş. Yaşlanma karşıtı, kırışıklık geciktirici ve dahası Cleopatra’nın bile kullandığı bir iksirmiş bu. Annemin yüzündeki değişimi, gençliliğini, tazeliğini arkadaşlarım, komşular sorduklarında hemen kalkıp bir saksıya koyup hediye ediyordu. Bizimkiler de verdikçe çoğaldılar, yeşerdiler maşallah 🙂
Ee tabi ki ben de bu iksiri kullanmasam olmazdı. Yaklaşık üç aydır banyolardan sonra veya yüzümü temizledikten sonra kullanıyorum. Alnımın ortasında aylardır benimle birlikte yaşayan sivilcem artık yok 🙂 T bölgesi denilen burun kenarlarım eskisi kadar yağlanmıyor artık. Ve bu kuru yaz günlerinde bir damla fondöten ile tüm yüzüme o canlılığı verebildiğime inanamıyorum. Yüzümdeki pigmentler arttı ve daha parlak bir cilde kavuştum. Şöyle ki bu aloe veralar sadece cilt gençleştirici veya parlatıcı olarak kullanılmıyor. Eğer kendinizi şımartmak vücudunuzu rahatlatmak, hafifletmek istiyorsanız da bu bitkinin yapraklarını dilimleyerek içerisindeki sıvısı ile birlikte vücudunuzda fırça ile gezdirebilirsiniz. Ya da derinizden yüzeye çıkan uçuk ve sivilcelerin iyileştirilmesinde kullanabilirsiniz. Ayrıca ani hafif yanıklarda yaprağı hafifçe bastırarak tutabilirsiniz. Veya başka bir şekilde alerjik deri reaksiyonlarında panzehir olarak kullanabilirsiniz. Saçlarımızın sağlıklı ve çabuk uzaması içinde kullanabiliriz bu bitkiyi. Saçlarınıza masaj yaparak kafa derinizin içine aloe vera sıvısını iyice yediriyoruz 30 dakika bekledikten sonra duruluyoruz. Makyajınızı temizlemek için bile kullanabilirsiniz ben denedim tertemiz:)
Bazı doktorlar değişlik tedavilerde kullandıklarını söylüyorlar. Bunlardan birkaçtanesi şu şekilde: Minör çaptaki vajinal tahrişlerde işe yaradığı keşfedilmiş. Bir diğeri ağız yoluyla alınan bu bitkinin mide ekşimesi, kireçlenme ve romatizmal ağrıların tedavisinde kullanıldığı. Eğer yapraklarını tencerenin içinde suyla birlikte kaynatırsanız, çıkan buharın nefesle vücuda alınımında astım rahatsızlığını hafifletiği belirtiliyor. Dişlerin sağlıklı olması için dahi ağız yolu ile bu bitkinin alınması tavsiye ediliyor. Ayrıca ülser, hemeroid, tıkanıklık, kolestrol ve prostat rahatsızlıklarının tedavisinde işe yaradığı belirtiliyor. Yani yalnızca kozmetik dünyası değil tıp alanında da kullanımı mükemmel sonuçlar yaratıyor.
Eğer yumuşacık, pamuk kıvamında pul pul dökülmeyen topuklara sahip olmak istiyorsanız minik bir tarif: Yarım fincan yulaf ezmesi , yarım fincan mısır özü , 4 yemek kaşığı aloe vera jelini ve kokusuz vücut losyonu. Bu karışımı gece yatmadan ayaklarınıza sürün ve çoraplarınızı giyerek yatın.
Henüz denemedim ama güzel bir tane daha maske tarifi var elimde. Denemedim çünkü malzemesi biraz bol kıyamıyorum hepsini kullanmaya birazcık daha çoğalmasını bekliyorum:) Maske şöyle; 2 fincan deniz tuzu, 1 fincan aloe vera, 1 fincan organik hindistan cevizi yağı ve 1 fincan organik bal. Bu malzemeleri karıştırıyoruz.
Kimyasal olmadan tertemiz bir cilt, yumuşacık ayaklar ile dolaşmak ne kadar da şahane birşeymiş. Yazın bile yüzüme birşeyler sürmeden sokağa çıkmayan ben artık bu ferahlıktan vazgeçeceğimi sanmıyorum:)
Nasıl mı yetişiyor? Annem evinde gölgede, saksıda yetiştiriyor bu aloe verayı. Minik saksılar da yeterince kök vererek kısa zamanda büyüyor bu bitki. Hatta bazı bitki bilimciler odanın içerisinde duran bu bitkilerin negatif enerjiyi sömürdüğünü ileri sürüyor. Renkleri de kararmaya başlıyormuş bu sebepten. Sonra o kararan aleo veraları başka gölge bir alana koyduğumuzda birkaç gün içinde kendine gelip tekrardan yeşermeye başlıyormuş. Yani çürüdü diye atmayın sakın.
Bunlar bizim evdeki saksıların bir kısmı. Bazıları öyle kocaman oldular ki resimlerde göründüğü gibi dört beş seferde bitirebiliyorum. İçerisindeki sıvı inanılmaz yoğunlukta. Bir yetişkinin yüzüne minnacık bir parçası yetiyor da artıyor bile. Sürdükten birkaç dakika sonra kaşıntılar başlıyor benim cildimde ama herhangi bir kızarıklık vs yapmıyor. Zaten 15 dakika sonra da kaşıntısı geçiyor. Kendisi zaten anında cilt tarafından emiliyor. Yan etkisini bu zamana kadar görmedim. Benim tenim esmer olmasına rağmen cildim biraz hassas hemen kızarıklık, kabarma vs ile karşılaşma ihtimalimin yüksek olmasından dolayı her şeyi öyle körü körüne kullanamıyorum. Bu nedenle siz de benim gibi önlem alarak belli bölgelerde kullanmaya, uygulamaya başlayabilirsiniz. Tavsiye vermeye gerek yok hepimiz nasıl yapılacağını biliyoruz artık:)
Umarım hepimiz bu doğa harikasını kullanmaya başlarsınız bir an önce. Kozmetik ürünlerin içeriğinde var olan bir bitki bu. Daha niceleri vardır ortaya çıkmamış. Sizler de başka bitki veya maskeler biliyorsanız bizimle paylaşın lütfen. Daha güzel karışımlar keşfedelim, kimyasallardan uzak güzelleşelim:)
Hadi artık genç canlı bir cilt, sağlıklı yaşam için siz de yetiştirmeye başlayın.
Sevgilerle..