Çalışmadan Kolay Para Nasıl mı Kazanılıyor?

Lanet olası federaller! Peşimdeler ve öyle bir etrafımı sardılar ki nasıl çıkacağım bu cenderenin içinden bilemiyorum.

Sürü halinde geliyorlar ve sizi yapmayacağınız bir işe ikna etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Önce kendi yaşadıklarını iddia ettikleri ya da başkasının yaşadıkları olayları anlatıp duruyorlar. O kadar inanmışlar ki yaptıkları işe, kendi varlıklarına bu kadar inanmıyorlardır. Piyasa çalışmasını başkasının belirlediği kurallar çerçevesinde, başkasının ürettiği malın içine sanki kendileri katılmışçasına anlatıyorlar.

Efendim gerçek bir işten saymadığım marketing denilen olaydan bahsediyorum. Kira yok, sigorta yok, kıdem-ihbar-tazminat yok v.s. ama yine de doktor ve mühendisten çok kazandıklarını anlatıp insanlara çalışmadan yorulmadan para kazanmanın bir marifetmiş gibi anlatılmasını dinleyip duruyorsun bu kişilerden…

“Oturduğum yerden para kazanıyorum” diyor biri! “Diğerleri çalışıyor ve ben olduğum yerden para kazanıyorum”diyor!. Ne kadar hoş geliyor kulağa değil mi? Mandıra filozofu bile solda sıfır yani… Ne demiş önderimiz; “Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeye mahkumdurlar”. Melese anlaşılmıştır baş komutanım.

Niye sorumluluk alacaksın ki iş güvenliğiymiş, iş kazası olduğunda hakim karşısında dizlerim titreyecekmiş, madencilerin çalışma şartları kötüymüş bana ne. Hele hele araştırma yapacaksın, kitap yazacaksın, gazeteye-televizyona çıkıp bunları anlatmak için boğaz patlatacaksın… Neyimize? Oturduğu yerden para kazanıyor millet… Enayisin…

Bu işleri kim yapacak o zaman dediğimde ise cevap alamadım tabi… Herkes marketing yapsın çayları içip diş macunlarını sürtsün kurtuluruz belki bu hayattan.

Etmeyin efendiler “Neşeli Günler” filmindeki hale dönüyor insanlar.