içinde

Bu 10 Filmi İzlemeden Ölmeyin!

1- Uçurtmayı Vurmasınlar

ucurtmayi vurmasinler

1989 yapımı “Tunç Başaran” filmidir.5 yaşındaki Barış, annesiyle birlikte kadınlar hapishanesinde yaşamaktadır.Bütün dünyası, o hapishane. Dışarısı ile ilgili her şeyi İnci’den öğrenir. İnci, onun en iyi arkadaşı, annesi hatta sevgilisidir. Umudu, sevgisi, özgürlüğü, bütün dünyası İnci’dir. Gün gelir, İnci tahliye olur. Barış için de zaman durur;ama söz vermiştir İnci, uçurtma olup dönecektir…

2. Turtles Can Fly (Kaplumbağalar da Uçar)

turtles can fly

Türkiye- İran sınırında bir mülteci kampında geçen İran yapımı film, mayın toplayarak yaşayan çocukların hikayesini anlatıyor. Anne, 14 yaşında bir çocuk,mayın toplarken kollarını kaybetmiş abisi ve daha bir çok savaş mağduru çocuğun, insanın yüreğine dokunan yaşamları…

3. Interstealler (Yıldızlararası)

interstellar

Başlangıç filminin ekibinin yaptığı film, bilim kurgunun sınırlarını bir hayli zorlamış. Filmde hala anlamadığım kısımlar yok değil; bu yüzden tekrar izleyeceğim sizin de izledikdikten sonra benimle aynı kanıda olacağınızı düşünüyorum. Bu kadar uçta bir bilim kurgunun kendisini sıkılmadan izletmesinin sebebi ise dramatik öğelerin filmin içinde çok iyi harmanlanmış olması.

4. City of God (Tanrıkent)

tanri-kent

80’lerde Rio’nun en tehlikeli mahallerinden birinin öyküsü, “Tanrıkent”. Hayata olabilecek en kötü şartlarda adım attığınız Tanrıkent’te suç işlemek, hayatın normal döngüsü içinde sıradan bir şey. Yaşamak için öldürmek zorundasınız ve çocuk olmanızın bile öldürmek veya öldürülmek için bir anlam taşımadığı yer Tanrıkent. Suç dünyasını mükemmel bir şekilde anlatan, aldığı ödülleri fazlasıyla hak eden bir başyapıt.

5. Before Sunrise (Güneş Doğmadan Önce)

before sunrise

Trende karşılaşan çift birbirlerine söyleyemeseler de ilk görüşte bir şeyler hissetmeye başlarlar ve Viyana’da beraber bir gün geçirmeye karar verirler. Her ne kadar devamında birbirlerini bir daha görmeyeceklerinden emin olsalar da bu, onların hislerine bir engel teşkil etmemiştir. Bir günlükte olsa aşkın mümkün olabildiğini anlarlar ve bunu en yoğun şekilde yaşarlar.

6. Children of  Heaven (Cennetin Çocukları)

Children_of_Heaven

Kız kardeşinin ayakkabısını kaybeden Ali’nin yenisini alamadıkları için kardeşiyle aynı ayakkabıyı paylaşmasının öyküsü. Kardeşine yeni ayakkabı alabilmek için spor müsabakasına katılan Ali’nin amacı; üçüncü olup ayakkabı ödülünü almaktır ;ama birinci olur, ayakkabıyı alamaz ☺ . Kardeşler arasındaki ilişki o kadar saf ve sevgi dolu ki insanın içine işliyor; ama aynı zamanda o saflık film boyunca yüzünüzde bir tebessüm oluşturuyor. Son olarak filmden gerçekten tat almak istiyorsanız kesinlikle orijinal izleyin Türkçe dublaj izlemeyin.

7. The Pursuit of Happyness (Umudunu Kaybetme)

the pursuit of happyness

Will Smith’in maddi sıkıntılar nedeniyle eşi tarafından terk edilmiş, küçük yaştaki oğluyla bir başına kalan, evden atılmasıyla iyice dibe vuran bir babayı canlandırdığı film. Bu durumda bile oğlu ile birlikte düşkünler evinde kalarak bir yandan eğitimine devam ederek gelecek için hala güzel hayaller kurabilmektedir. Konu olarak klasik bir başarı öyküsü gibi görünse de filmdeki duygusallığın dozunun çok iyi ayarlanmış olması ve tabi ki Will Smith’in oyunculuğu filmi bir üst seviyeye taşımış.

8. Forest Gump

Forrest-Gump

“Koş Forest koş.” repliği, sanki filmin tamamını anlatıyor. IQ’su düşük Forest’in farkında olmasa da yaptıkları çok büyük başarı ve şöhret kazanmasına sebep olur. Forest’in pes etmek yerine, sürekli birşeyler için çabalamasını anlatıyor aslında ve bu çaba sonucunda başarının gelmesinin kaçınılmaz olduğunu. Ben de diyorum ki bir kahve yapın filmi izleyin; sonrasında durmayın koşun.

9. Şeytanın Avukatı

seytanin avukati

20 yıl önce çekilmiş filmin hala izleniyor olması tanrı, şeytan, günah gibi her zaman popüler olan ve olacak konuların çok iyi bir senaryo ve oyunculukla işlenmiş olması. Bir davada kaybetmemek için suçlu olduğunu bildiği müvekkilini temize çıkaran avukatımız, çok ünlü bir hukuk firmasına geçer; para ve şöhrete kavuşur; ama zamanla işler kötüye gitmeye başlar, hayatı altüst olur. Çünkü çalışmaya başladığı firmanın sahibi şeytanın ta kendisidir. Filmin en güzel sahnesi ise bütün bunları yaşadıktan sonra filmin başa sarması ve avukatın doğruyu yaparak müvekkilini savunmaktan vazgeçmesi üzerine şeytan, bu sefer gazeteci kılığında röportaj yapmak ister ve efsane replikle biter.’’Kibir kesinlikle en sevdiğim günah.’’

10. The Usual Suspect (Olağan Şüpheliler)

olagan supheliler

Kendisini gören tek kişiyi öldürmek için inanılmaz bir plan yapan efsanevi Kayser Soze. Filmin başından sonuna kadar kim olduğu belli olmayan en azından benim tahmin edemediğim film. Sonunda “Kayser Soze” kim? Öğrenseniz bile sahneler hala kafanızın içinde geziyor ve birleştirmeye çalışıyorsunuz. Olmuyor bir daha izliyorsunuz. İzlerken değil de asıl bittikten sonra filmi yorumlayıp parçaları birleştirmeye çalışırken zevk alıyorsunuz. Sonrası izlemesinden daha keyifli olan ender filmlerden biri.

Yazar İlhan ÇAKIR

Bir cevap yazın

agac-golgesi

Umut Etme Vakti

blog yazarlığı-kitap yazarlığı

Kitap Yazarlığından Blog Yazarlığına; Merhaba!