içinde

Bir Fincan Kahve

Dost meclisi bir araya geldiğinde mis kokulu kahve eşlik eder hep. Kokusu alıp götürür sizi. Muhabbetin dibine vurdurur. Fallar kapatılır, haydi ama söyle bir şeyler diye nazireler yapılır dostlar arasında. Kahveye eşlik eden su konuşmaktan kuruyan ağzınıza şifadır, yanına konan ikramlık lokumlar tatlı yiyelim tatlı konuşalım der size adeta. Kalpten kalbe bir yol açar. İnsanları yakınlaştırır, hoş bir seda bırakır. Komşularınla kahve saatin vardır mesela, buluşmaların adı haydi bir kahve içelimdir. Bunlara sebep o mis kokulu 40 yıllık hatırı olan halis muhlis Türk kahvesidir.

Yeni bir akım var şimdilerde ayaküstü içilen kalplerde huzurdan çok kağıt bir bardakta adının altına kalpler çizdiren gençlerin sevdiği muhabbetsiz sevimsiz kahveler. Keyiften çok acelecilik aşılar size bir yerlere yetişme telaşı vardır sanki. Uzun uzadıya sohbetler edilmez, kısa vadeli ilişkilere gebe bırakır. Bir araya gelen dostlar değil de yaşam telaşının arasına sıkıştırılmış kağıt bardaklı kahveler fotoğraflanır. Oysa o fotoğrafların biri bir yerlerde kaybolup giderken diğeri 40 yılın hatırına dost kazandırır…

Yazar Eda ERDOĞAN

Herkesin gökyüzü kendi içindedir.

Bir yanıt yazın

anne-deyimleri

Hayat Yormadıkça, Göz Ağlamadıkça Yürek Özüne Dönmez Oğul

Güneşe Hasret Yaşanan Bir Hayat

Güneşe Hasret Yaşanan Bir Hayat!