İş yerlerinizde çalışırken dikkat edilmesi gereken iki unsur vardır. Birincisi tehlikeli durum ikincisi tehlikeli harekettir.
Tehlikeli durum; Aydınlatmanın yetersizliği, gürültü, aşırı çalışma temposu, nem veya basınç v.s. örnek olarak verebiliriz. İş kazalarının yüzde 20’si tehlikeli durumlardan kaynaklanmaktadır. İşyerinin mevcut durumu ile alakalı bütün olumsuzluklar bu seçeneğe girmektedir.
Tehlikeli hareket ise; İş kazalarında önemli bir yer tutuyor. Dikkatsizlik, dalgınlık, disiplinsizlik, güvensiz ve hatalı çalışma, koruyucu tertibatı kullanmama v.s. gibi durumlar iş kazalarının yüzde 80’ini oluşturmaktadır. Kişisel nedenler bu kategori de değerlendiriliyor.
İş yerlerimizde kol gezen bu iki katil sizi iş kazalarına götüren başlıca sebepler. İş kazalarının genelde tek bir nedeni yoktur. İhmaller ve tedbirsizlikler zinciri sizi geri dönüşü olmayan bir yola götürür. Ve o yolun sonunda hep acı ve gözyaşı vardır. İnsan Hayatı kitabımı yazarken iş kazası geçirmiş insanların hayat hikayelerini dinlerken gerçekten yüreğim parçalanmıştı. Sağlık elden gittikten sonra inanın geride kalan hiçbir şeyin önemi olmuyor biz insanlar için.
İşe başlamadan öncede işinizle ilgili olabilecek olumsuzluklar ile ilgili risk değerlendirmenizi yapın ve işe öyle yaklaşın. “Herkes kapısının önünü süpürürse mahalle tertemiz olur” örneğindeki gibi iş kazalarının büyük bir çoğunluğunun kişisel nedenlerden kaynaklı olduğunu düşünürsek öncelikle iş güvenliği adına yapılacak bireysel düzeltmeler ile sonrasında toplumun geneline sirayet etmesini sağlayabiliriz.
Yaptığınız iş sırasında patlama, yangın, elektrik çarpması, yüksekten düşme gibi durumların olabileceğini öngörüyorsanız bu risklerin önüne geçilmesinin en güzel yöntemi önceden önlem alınması olduğunu bilmeliyiz.