Yürüyorsunuz nereye gittiğinizi bilmesenizde,
ayaklarınız götürüyor sizi bir yere.
Korkuyorsunuz bilinmezliğin bilgisinden belki de bildiğinizi görmekten
Biraz hüzün var içinizde geçmişten gelen ama geçmeyen
dışarda kendini belli etmeyen ama içerde işleyen
Demirin ateşte dövülmesi gibi,
yakarken sizi şekillendiren
Bir parça mutluluk var, çok hissettirmeyen
o kadar bilinmezlik içinde çekingen,
izin verilmeyen, hak görmeyen belki de en çok hak edilen.
Bir yerde yalnızsınız, çabalyorsunuz ama görülmüyorsunuz
çünkü suskunsunuz, aksini söylemiyorsunuz.
Anlaşılmıyorsunuz dışarıdan, uzaktan görülen bir cisim gibi
benzetiyorlar sürekli sizi birşeylere, kendi içlerinde
Yorulmuşsunuz, belki yaşadıklarınızdan belki insanlardan
belki de yaşatılanlardan ama yinede gıkınız çıkmıyor
acıdan hissizleşmişsiniz farkında değilsiniz
ama yine de umutlusunuz, yıldız kayarken dilek tutmuşsunuz
Bir tek o zaman konuşmuşsunuz, sonra hep susmuşsunuz.