Safiye KUTLU YÜRÜKER
Lazer kelimesinin Türkçe açılımı ‘’tek bir dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık’’ demektir. Belli bir dalga boyundaki lazer ışınları koyu renkli maddeler tarafından tutulduğunda enerjilerini bu maddeye aktararak ısı enerjisine dönüşürler.
Lazer tedavileri; epilasyon dışında, damarsal lezyonların tedavisi, leke ve iz tedavisi, dövme silme, kırışıklık tedavileri ve cilt yenileme gibi birçok kullanım amacına sahiptir. ‘’Selektif fototermoliz’’ denilen özel bir prensibine göre etki eden lazer sistemleri farklı dokulara zarar vermeden sadece hedeflenen yapıyı etkilemektedir. İşlemin etkili olabilmesi için; lazer cihazı, atım süresi, enerji ve soğutma gibi faktörlerin uygun bir şekilde seçimi son derece önemlidir.
Hormonal bozukluklar, ilaç kullanımı veya genetik yatkınlık sonucu aşırı kıllanma ortaya çıkabilmekte ve bu kişide önemli kozmetik rahatsızlık oluşturmaktadır. İstenmeyen kıllardan kurtulmak için uygulanan geçici yöntemler kıllarda kalınlaşma, alerjik reaksiyonlar, kıl köklerinde enfeksiyon ve batıklar ve sonuçta lekelenmeye neden olabilmektedir.
1996 yılında FDA onayı ile lazer sistemleri epilasyon amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Lazer epilasyon için kullanılmakta olan farklı lazer sistemleri mevcuttur. Bu amaçla günümüzde en çok kullanılan Alexandrite lazer, Diode lazer ve Nd Yag lazer sistemleridir.
Lazer epilasyon işlemi öncesi hastanın değerlendirilmesi çok önemlidir. Hastanın beklentileri, kullanmakta olduğu ilaçlar, sistemik hastalık varlığı, uygulama alanında deri hastalığı veya enfeksiyon, yakın zamanda güneşlenme ve bronzluk, keloid ve hipertrofik skar öyküsü ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir. Ayrıca kılın rengi ve kalınlığı, kıl yoğunluğu, deri rengi, uygulama yapılacak bölge ve hormonal durum değerlendirilmelidir.
Tedavi öncesi, hastanın beklentileri ve elde edilecek sonuç konuşulmalıdır. İşlemin başarısı vücut bölgelerine göre değişmektedir. Alt bacak, koltuk altı, inguinal bölge ve kollarda daha iyi sonuç alınırken, yüz, göğüs ucu ve göğüs arası gibi bölgelerde başarı daha düşüktür ve daha fazla seans sayısı gerekir. Uygulama bölgesine göre değişmekle birlikte çoğu hastada kıllarda tama yakın kalıcı kıl kaybı olmakla birlikte bazı bölgelerde kıllar tamamen yok olmasa bile, kıl sayısında azalma, kıllarda incelme, kıl renginde açılma ve kılların büyüme hızında yavaşlama olmaktadır. Lazer epilasyon yöntemi ile kıllar kalıcı olarak yok olmaktadır fakat nadiren bazı kişilerde yok edilen kılların bir kısmı bir süre sonra yenileyebilmektedir.
Kimler için uygun değildir?
Aktif deri enfeksiyonu veya çeşitli deri hastalıklarınız varsa lazer epilasyon sizin için uygun olmayabilir veya ertelenmesi gerekebilir. Çeşitli ilaçların kullanımı ciltte güneşe hassasiyeti artırarak iz ve leke riskinde artış yapabileceğinden dikkat edilmelidir. Lazer epilasyon yapılacak olan bölgede şüpheli pigmente lezyonlar (ben vs) varsa korunmalı ve mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından incelenmelidir. Bronzluk durumu varsa yine işlemin ertelenmesi gereklidir. Gebelik döneminde ve 16 yaş altında da uygulama önerilmez.
Riskleri var mıdır?
Lazer epilasyon uygulamaları giderek artmaktadır. Genel olarak güvenli kabul edilmekle birlikte, potansiyel riskleri de hafife alınmamalıdır. Uygun hasta seçimi, uygun endikasyon, yeterli eğitim ve uygulama ile kazanılmış deneyim işlemin başarısını etkilemektedir. Oluşabilecek yan etkilere erken müdahele edilmesi gerekmektedir. İşlemden önce ve sonra dikkat edilmesi gereken genel önlemler (su teması, nemlendirici ve güneş koruyucu krem kullanımı vs) mutlaka bilinmelidir.
İşlem sonrası; kızarıklık, ödem, su toplaması, kabuklanma, lekelenme (hipo-hiperpigmentasyon), enfeksiyon, skar oluşumu, göz hasarı gibi komlikasyonlar olabilmektedir. Bu nedenle lazer epilasyon işlemi doktor kontrolünde eğitimli ve deneyimli yardımcı personel tarafından hastane ve klinik şartlarında uygulanmalıdır.
