Daha önce hemen hemen herkesin gıcık olduğu şeyleri genel olarak derlemiştim. O dönem okumayanlar için şuraya linkini bırakayım; ona da bir göz atın isterseniz.
Önceki yazımda bozuk para ve anahtar sesinin sinir bozuculuğundan bahsettiğim için bu ikiliyi atlayarak farklı seslere geçiyorum.
Sakız sesi
Bu sesi çıkaranın kafasını duvardan duvara sürtmek isteyen ya da ağzının ortasına kürekle vurmak isteyen tek kişi ben değilimdir dimi? Lütfen yalnız olmadığımı hissettirin bana 🙂
Şapırtı-höpürtü sesi
Yemek yerken şapırdayan, çay-kahve içerken höpürdeyen birini görünce olay mahalini terk etmek istediğiniz olmadı mı hiç 🙂
Saat sesi
Uyutmayan seslerin başında gelir, hele ki taktıysanız o “tık tık tık” sesine… İşkence gibi gelir. Uyumak ne mümkün, unutamazsınız o sesin beyninizdeki yansımasını.
Törpü sesi
Güzel olmak zor zanaat, kabul 🙂 Hele de törpü yaparken çıkan o sese katlanmak her şeyden zor. Bir de törpüyü yapan ya da yaptıran siz değilseniz kaçıverin hemen oracıktan 🙂
Emniyet kemeri ikaz sesi
Emniyet kemerini ısrarla takmak istemeyenler sayesinde duyduğumuz bu ses sinir bozucudur bozucu olmasına ama yaratıcılığımızı da geliştirmiştir aynı zamanda. Öyle ki susturucusu bile icat edilmiştir anında 🙂 “Emniyet kemeri hayat kurtarır” diyerek kamu spotumuzu da verdikten sonra, geçelim bir diğer maddeye.
Diş hekimlerinin kullandıkları aletlerin sesi
Ömrü dişçi koltuğunda geçenler çok iyi bilir o “vızıvvv vızııvvv” sesi. İnsanın beynine işler resmen, zaten var olan korku, o sesle daha da artar. Diş hekimleri her gün maruz kaldıkları bu sesle nasıl baş ediyorlar acaba?
Mikrofonun hoparlöre yaklaşmasıyla çıkan ses
Tanımım doğru mu bilmiyorum ama hepiniz ordan çıkan o tiz sesi tahmin etmiştir mutlaka. Onu duymaktansa mikrofonu denemek için çıkarılan “seğh aa seğh aa” sesini dinlemeyi tercih ederiz muhtemelen.
Tebeşir sesi
Kırılmamış tebeşirin tahtada çıkardığı bu ses öğretmenlerin kabusu haline gelmiştir. Üstelik kulaktan da hemen gitmeyen bir sesi vardır. Çoğunlukla öğrenciler de rahatsız olur ama bir süreliğine ders kesintiye uğradığı için bundan bile dersi kaynatma fırsatı ararlar.
Tırnağın tahtaya sürtünme sesi
Tebeşir sesiyle yarışacak bir sestir. Verdiği his de cabası. Evlerden ırak 🙂
Metalin poselene sürtünme sesi
Hevesle yemeğinizi yerken çatalın ya da bıçağın tabağa sürtünmesiyle çıkan ses insanı yemekten soğutabilir hatta masadakilerin kötü bakışlarına maruz bırakabilir.
Sivrisinek sesi
Yaz aylarıyla beraber hayatımıza giren kendi küçük ama sesi ve ısırığı kendinden büyük olan bu hayvanı yakalayamadıkça o ses çekilmez hale gelir. Sessiz sedasız ısırsa bari, çünkü kaşıntısından beterdir sesi 🙂 Vıııııııııııınnnnnn 🙂
Straforun herhangi bir yüzeye sürtünme sesi / Bıçakla karton kesmek
İkisinin de benzer sesi olmasından kaynaklı bir madde altında yazıyorum, mutlaka birinden birine denk gelmiş, o feci sese şahitlik etmişsinizdir. Yok, hiç duymadıysanız böyle bir sesi, şanslısınız, duymak için zorlamayın kendinizi.
Kuru diş yüzeyine sürtünen şeftali sesi 🙂
Anlatılması o kadar zor bir durumdur ki 🙂 ama yaşayanlar gülerek okuyordur şimdi bu satırları. Tek söyleyebileceğim iç ürperten bir durumdur.
Şişmiş balona el sürtme sesi
Gergin balondan gelen o ses, hem ses olarak hem de his olarak kötüdür. Ya da biz yetişkinlere öyle geliyor çünkü o sesten rahatsız olan bir çocuk hiç görmedim ben.
Çoğunu yazarken ben bile zorlandım, siz nasıl okudunuz 🙂