Yukarıdaki soruyu soruyor James Hetfield, Unforgiven III isimli bugün bütün gün dilime takılan parçasında.
Bugün hakkında karalamak istediğim mevzu kaybolmak üzerine:
Öncelikle tanımıyla başlayalım. TDK, gayet net bir şekilde tanımlıyor: “Görünür olmaktan çıkmak.”
Demek ki kaybolmamız için görünür olmaktan çıkmamız gerekiyor, peki insan kendisinden nasıl kaçar, nasıl kendisini kaybeder?
Burada sanırım benlik işin içine giriyor, derhal Freud amcaya gidiyoruz, diyor ki Freud: “Benlik dediğin id, ego ve süperego’dur.” İd dediğimiz daha sonra Maslow amcanın ünlü hiyerarşisinde piramidin temeline koyduğu öğeler, yani açlık gibi cinselik gibi temel dürtüler. Ego ise id den gelen istekleri reelize eder:”Tamam kardeş doyurucam seni sakin ol!” şeklinde.
Gelelim işin eğlenceli kısmı “süperego” ya. Bu amcamız bizi bizim dışımızda biz yapan değerler bütünü bi bakıma, kişinin kültüründen gelen adet vs.lerin “id” e karşı açtığı savaşta “ego” ya kardeş şu “id” e bir kız bak olmuyor böyle diye adeta mahalle baskısı uygular.
Benlik mevzusuna kısaca girdikten sonra biraz daha açalım mevzumuzu, madem biz kendimizden “benliğimizden” kaçacağız kimiz biz? Ego? Id? Süperego?
Burada benim tezim id den yana ego kardeşimiz super ego yu yeteri kadar bastırabilirse belki de içimizdeki hayvan olan id ortaya çıkacak ve biz daha mutlu olacağız, kendimizden kaçışımızda kaçan ego id e doğru koşarken super egosunu gittikçe uzakta bırakacak..
Bu arada benliğinden kaçış ile ilgili başka bir tez de “ideal benlik vs gerçek benlik” ikilemini ortaya koyuyor, birinde olmak istediğin yer var diğerinde ise olduğun yer. İkisi arasındaki uçurumda senin kendinle arandaki hendek. Burada da belki ideal benlik super egoya oluşturulan baskı, gerçek benlik ise id den kaynaklı bir sanal kavram diyebiliriz belki.
Hani hep soruyoruz ya: “O mağaradan hiç çıkmasak ne olurdu? Mutlu mesut yaşardık belki.”diye.
Belki de doğru, işin gerisini konunun uzmanlarına bırakalım.
Not: Bu yazıdaki tüm kavramlar internetten TDK dan vs. aldığım kelimeler cümleler üzerine kendi yorumlarımla yaptığım birleştirmelerden ibaret olup psikoloji bilimi ya da psikiyatriyle alakası olmayan bilinç akıştırmacalarıdır.