Geç Kalmış Kasımpatı İle Sevdalı Gül

Duvarlar nefes almıyor burada,
Taşın rengiyle susturulmuş günler.
Adımlar ritim tutuyor —
Bir pişmanlık kadar aynı,
Bir özür kadar geç.

Gözler, duvarın ötesinde bir ışığı hatırlıyor.
Küçücük bir sarı parıltı, belki mavi gökyüzü,
Bir kelebek, minik bülbül ,
Bir geç kalmış kasımpatı ya da sevdalı bir gül .

Taşın tozundan doğan,
Rüyanın kenarında uçan..
Her kanat çırpışında sesini duyduğum ;
Sessizliğinde solduğum .
Bir çizgi, bir fırça ,bir renk …
İzi kalan kelimelerin gizemi .

Oradaydık birlikte,
Aynı rüyanın içinde
Kucağımda bir murat ile .
Biz birbirimizin ruhuyuz ,
Her kanadımızda biraz sarı, biraz mavi
bir kelebek yada bülbül.
Ve o duvarların içinden değil,
Renklerin içinden doğuyoruz ;
bir kasımpatı
bir gül .

İdil Banu Özcan

Yazmak; susarak konuşmanın en yüksek hali

Dinle00:00
1.0x

Yazıya yorum bırakın

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Takip Edin
Arama Trend
Rastgele Yazılar
Yükleniyor

Oturum açma 3 saniye...

Kaydolma 3 saniye...