Asuman ATAGÜN
Eğer halk oyunlarına gitmez, bir festivale katılmazsanız şunları hiç bilemeyeceksiniz.
Uçakla gidilen bir festivale gitmezseniz kalabalık bir grup olarak uçağa binmenin farklılığını hiç yaşayamayacaksınız. Önünüzde, arkanızda, sağınızda, solunuzda ekip arkadaşlarınızın olmasını, bir birinize laf atmalarınızı ve ister istemez diğer yolcuları rahatsız etmenin ne demek olduğunu hiç bilemeyeceksiniz.
Festivale karayoluyla gitmezseniz gidilecek yere ulaşana kadar yapılan o uzuuuun otobüs yolculuğunun tadını, zorluklarını ve de aynı zamanda güzelliklerini hiç bilemeyeceksiniz. Uzun yolculukların güzeli mi olur demeyin… Öyle bir olur ki… Tahmin bile edemeyeceksiniz.
Normalde şehirlerarası yolda yolculuk uzadıkça eziyet haline gelen saatlerin festival otobüsünde nasıl eğlenceli hale geldiğini hep merak edeceksiniz. Otobüste bağlama çalanlara eşlik etmeyi, hep bir ağızdan şarkılar söylemeyi ve hatta tavla turnuvası yapılabildiğini hiç bilemeyeceksiniz.
Otobüsün içinde elinize geçebilecek şeyleri tahmin bile edemeyeceksiniz. Ton balıklarından karpuza, envaiçeşit oyunlardan ilaç kutularına kadar her şeyi bulabilme mutluluğunu hiç yaşayamayacaksınız.
Hele ki yol kenarlarında karpuz yeme, sucuklu yumurta yapma, yemek yendikten sonra bulaşık yıkama deneyimini hiç yaşayamayacaksınız.
Hep sahnede oynayacak değilsiniz ya… Eğer bir festivale katılmazsanız benzinlikte, otel bahçesinde, otoyol kenarlarında kısacası bulduğun her ortamda oynama zevkini hiç tadamayacaksınız.
Gümrük kapılarında beklemenin heyecanını, giriş çıkışlardaki prosedürleri bu kadar yakından görme fırsatını hiç yakalayamayacaksınız. Hele ki uzun kuyruklar varsa davul zurna eşliğinde halay çekmenin, etrafınıza insanların doluşmasının ve o anı eğlenceli hale getirmenin zevkini hiç yaşayamayacaksınız.
Kortej için bile olsa sokakta şalvarla gezme rahatlığını, o özgürlüğü hiç hissedemeyecek hatta sokakta kostüm değiştirme, mantı pişirme deneyimlerini hiç gerçekleştiremeyeceksiniz.
Farklı ülkelerin kültürlerini tanıma fırsatını elde edemeyecek, danslarını öğrenemeyecek, yemeklerini tadamayacak, el işi ürünlerini göremeyeceksiniz.
En önemlisi birlik beraberliğin ne olduğunu, dostluğu, kazanılan dostlukların nasıl pekiştiğini hiç bilemeyeceksiniz.
Eğer yazımızdan sonra bu heyecanları yaşamak istediyseniz haydi bir halk oyunları kursuna… Ne demek istediğimizi anlamaya…
