içinde

Sizi Çok Seven Biriyle Mi, Yoksa Sizin Çok Sevdiğiniz Biriyle Mi?

Her zaman hayal edilen karşılıklı, deliler gibi aşk yaşayan iki insanın beraber olmasıdır. Nadir de olsa bu tür aşklar tarihte olmuştur fakat hiç biri beraberlikle sonuçlanmamıştır. Maalesef tüm ilişkilerde bir taraf daha fazla seviyor, zaten eşit olma ihtimali çok zor. Hal durum böyle olunca hayatımızın gidişatını belirleyecek en önemli şeylerden biriyle karşı karşıya kalıyoruz. Çok sevdiğimiz biri var ama bizim gibi sevmiyor, çok seven biri var ama biz çok sevmiyoruz. Gel de işin içinden çık çıkabilirsen.

Tarihte herşey aşklar üzerine kurulmuş, aşk için savaşlar çıkmış, kanlar dökülmüş, yuvalar yıkılmış, onurlar gururlar ayaklar altına alınmıştır. Bunla da kalmamış dilden dile anlatılmış ve bizler bundan bir ders çıkaramamışız.

Her fani gibi aşık olmaya, deliler gibi birine tutulmaya, aşk ateşine düşmeye ve yanmaya devam ediyoruz. Bilmem yaşamayan var mıdır bu aşk denen duyguyu ki sanmam, kişiliğimiz yörüngesinden çıkmaya başlıyor, geriye baktığımızda ne kadar saçma ne kadar gereksiz hareket varsa hepsini yapmış oluyoruz. Dışardan bazılarımız çok enerjik çok mutlu görünürken bazılarımız da aşktan gözü kör olmuş, garip garip hareketler yapan, saçmalayan, alay dedikodu malzemesi olmuş bir meczup gibi görünürüz.

Çok ama çok seviyorsak; hayata onla kalkar, onla yer içer, onla gözümüzü kapatırız. Herşey de olduğu gibi karşılık bekleriz. Bir sözle dünyanın en mutlu insanı olurken bir sözle yaşamın anlamını yitirebiliriz. Birden dünyamız o olduğu için biz de onun dünyası olmak isteriz ki, tüm arkadaşları değer verdikleri sevdikleri bize batmaya kıskanmaya başlarız. Ama ne olursa olsun kaybedemeyeceğimiz için herşeyi ama herşeyi kabulleniriz. At gözlüklerini takar hayata ordan bakmaya başlarız.

Beraberken muhtemel ağzımız kulaklarımızda başta herşey çok güzel olacak. Ona bakmaktan, muhabbet etmekten, gezmekten, herşeyden felaket bir haz alacağız.  Ama asla istediğimiz gibi bir aşkım, içten bir seni seviyorum duyamayacağız. Birgün bizi bizim sevdiğimiz gibi sevebilme ihtimalini seveceğiz.

Gelelim bizi çok seven biriyle beraber olmaya. Gözlerinin ışıltısıyla bakan, yaptığı herşeyi zevkle yapan, hayatını herşeyini bize adamış biri. Hasta olsak hiç düşünmeden çıkarıp böbreğini verebilecek, bırakın onu ağzımızdan çıkacak içten bir sevgi sözcüğüne canını verebilecek, hiçbir zaman hiçbir konuda gözümüzü arkada bırakmayacak biri. Ömür boyu sevilmeyi garantiye almış, ne yaparsan yap kaybetme riski olmayan, prensler prensesler gibi hissettiren mutlu eden ama işte ne var ki o kalp çarpıntısını, o adrenalini, o heyecanı, o hazzı veremeyen biri.

Hepimiz mutlaka bu ikilemde kalmışızdır ve sonuçlarını yorum olarak paylaşırsanız henüz seçim yapmamış arkadaş için belki bir fikir olabilir. Benim bu durumda ki kriterim ise tamamen kişiliğimizle alakalı. Eğer kalbiniz aklınızdan bir adım öndeyse, bir gülüşüne bir ömrü yakabilecekseniz sevdiğinizin rüzgarında sürükleyin kendinizi. Eğer aklınız kalbinizden bir adım öndeyse kapatın gözlerinizi açın kollarınızı, sevilin sevilin sevilin…

Umarım vereceğiniz karar ve sonuçları sizi mus mutlu eder bu üç günlük dünyada…

Yazar Ümit GÜL

Siz Ve Biz Blog Editörü Adana

Bir yanıt yazın

A242B04C-1EE5-4612-845F-212611582B29

Eğer Bir Festivale Gitmezseniz Neler Kaçırmış Olursunuz?

idealize-kisilik

İdealize Kişiliklerimiz