içinde

Atlılar

Gördüklerim bildiklerime katıldılar,
Duygularımı da kuşanıp
Atlılar gibi dilimin ucuna dayandılar.
Bir dost bulamadım
Oracıkta kaldılar.

Atlılar hemen yılmadılar
Boğazımdan içeri akıp
Ellerime doğru koştular.
Biliyorum
Yazmak lazım.
Ama gel gör
Kelimeler birbirine dolandı
Bir türlü bir cümleye sığınamadılar.

Vazgeçmediler yine atlılar
Parmaklarımı bir daha zorladılar.
Biliyorum
Çizmek lazım.
Ama gel gör,
Şekiller oraya buraya saçıldılar,
Bir türlü şu kağıdı konuşturamadılar.

Sıkıştıkça sıkıştılar
Biliyorum
Atlılara yol vermek lazım.
Korktum en sonunda
Birinin yüzüne
Patlayan acı bir tokat olacaklar.
Ama olmadılar…

Ne incindiler
Ne de incitiler.
Bu kez sessizce
Gözlerime doğru ilerlediler
Ve bir kaç inci tanesi olarak
Dışarı döküldüler.

Kağıt ıslandı.
Söylenecek olan tamamlandı.
Bazen susmak
Tamamlamaktır.
Aramak; anlamak.
Anlamak; gereğini yapmaktır…

Yazar Esra Gürbüz

Bir yanıt yazın

Hayatımın Defteri – Kalbin Kiri Gözyaşı

Ne Büyüksün İnsanoğlu