içinde

Hayatımın Defteri – Kalbin Kiri Gözyaşı

İnsan bu dünyaya neden hem yaşamak hem de ölmek ister bazen? İnsan çelişkiler makinesidir. Dünyaya çokça küfreder buna rağmen de yinede burda kalmak, sonsuza kadar dünyada yaşam sürmek ister. Yaşamak ve yaşamamak ince çizgilerle bariyer olmuş iki kavram. İnsan dünyada güzellikleri görür ve der ki “Ne güzel bir dünya” sonra bir felaket silsilesi gelir ve der ki: “Burada daha fazla yaşayamam artık” çığlığı atar. Bu zevkperestlik adı altında dünyaya sadece tat almak için gelmiş insan portföyü. Doğru tadı aldın ama şunu farkedemedin dünyanın tadı hep acıydı zaten sen üstüne tatlı soslarla kendini avuttun, acıydı tadı yaktı gözünü ama sen su içmek yerine kendine daha büyük acılar verdin. İnsan biraz da bu anlattığım kadardır. Kaderine sövmek, ağlayıp sızlamak ve durduğun yerden yakınmak aptallık ve zayıflık göstergesidir. Acılarını sindir bir süre sonra sonra bağışıklık kazanıp hayatını istikamete koyup fazla dünyaya kaptırmadan fazla da boşvermeden hak ettiğin cennetine kavuşacaksın emin ol. Çabalama ve gerçek anlamda insan karakterini oturtman gerekir dünyada ve öbür dünyanda hak ettiğin saadete kavuşman için. Kalk ve doğrul adım at, kanlı da olsa acısa da adımların unutma sende o bağışıklık ve dirayet var.

Ağlamaktan neden utanır insan? Zayıflık olduğu için, çocukluk olduğu için, kaybettiğini belli etmek için daha neler neler eklersin buraya. Ağlamak gözden çıkan bir yaş değil içindeki şeyleri çıkarttığın, yoğun anlam taşıyan bir yaşdır. Ben ruhun kendime bir şeyler anlatmaya çalıştığını ve bu yolu tercih ettiğine inanıyorum. Ruhun acısı ya da sevinci bu iletişim yoluyla dışa vuruluyor. İnsan gülerken bile ağlıyor, gözünden yaş geliyor; ne garip değil mi? Ağlamak üzüntü ya da aşırı sevincin bir göstergesi değil sadece kirlenmiş bir yüreğin temizlenmesidir de. Ben sana şu sözümü söylüyorum: “Çokça ağla. Çünkü gözyaşı kalbi temizler. Gözyaşları kalbin kiridir. ” Böyle de bir mucizesi var gözyaşının işte. Umarım ağlamaktan utanmayan bir toplumumuz olur. Ağlamaya bir sebep bulma, zaten sebep olmasa o yaş gözden çıkmazdı.

Yazımı küçük bir şiirle bitiriceğim;

Nefeslendi hayatım;
Kimi zaman tıkandı,kimi zaman kesildi,
Kimi zamanda derinleşti.
Ama nefesi bana “O” verdi.
“O” güzelleştirdi,”O” titretti nefesimi.
Her nefesim de anar oldum.
Onu tanıdıkça nefeslerimi daha derinden ve daha yavaşça verir oldum.
Nefesim bittiğinde ve son nefesimi verdiğimde,
Bir nefes daha vericem yanında, bir daha hiç kesilmemek üzere…

Yazar Erencan DURMAZ

Bir cevap yazın

İyileşmek Üzerine

Atlılar