Ve yine bir Stefan Zweig kitabı ile karşınızdayım. “Satranç” adı üstünde; gemi yolculuğu sırasında oynanan hırslı oyunları konu alan bir kitap. Ama aslında kitapta satranç bir paravan görevi görüyor. Hırsa, gayrete, Nazi dönemine, o dönemde Avrupa’da yaşanan tehlikelere, psikolojik baskılara, insan zihninin olağanüstülüğüne, yalnızlığa… Bir oyunla hepsine birden değiniliyor satırlar arasında… Gelelim kahramanlarımıza…
Kahramanlarımızın ilki Czentovic… Satranç oynamak dışında herhangi bir marifeti olmayan, iletişim kurmakta zorlanan, kültürsüz, hatta deyim yerindeyse “alık” biri. İlk önce onun hayatını dinliyoruz yolculardan birinden, sonra da gizemli Dr. B’nin hayatına tanıklık ediyoruz. Dr. B, Nazi döneminde tutsakken, sorgu sırasında bir subaydan çaldığı kitapla hayatı değişen, bulunduğu hücrede o kitaba göre defalarca kendi kendine oyunlar oynayan, satranç tahtasında bir kere bile oyun oynamadan dahice ve de hayali bir şekilde oyunlar oynayan, kendine rakip olmasıyla iç dünyasında çok fazla gelgit yaşayan, ama o kara günleri sadece satranca tutunarak atlatabilen biri…
“Kendime karşı oynamaya kalkıştığım andan itibaren, bilinçsizce meydan okumaya başlıyordum. Siyah ve beyazdan oluşan her iki ben de yarışa girişmeden edemiyordu ve her ikisi de yenmek, kazanmak için kendine göre bir hırsa, bir sabırsızlığa kapılıyordu; siyah olan ben, beyaz olan ben’in yapacağı her hamleyi heyecanla bekliyordu. Bir tanesi bir yanlış yapınca ,öteki ben sevinçten havalara uçuyor ve aynı anda da kendi beceriksizliğine kızıyordu.
***
“…BİR KİTAP! Dört aydır elime kitap almamıştım ve içinde insanın ard arda sıralanmış sözcükler, satırlar, sayfalar ve yapraklar görebileceği, başka, yeni, şaşırtıcı düşünceleri okuyabileceği, tanıyabileceği, beynini alabileceği bir kitabın hayali bile insanı hem coşturuyor hem de uyuşturuyordu.”
***
“Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum.”
Dünya şampiyonu Czentovic ve Dr. B’nin heyecanlı karşılaşmalarını ve oyunun sonucunu, onu yenen birinin çıkıp çıkmadığını kitapta göreceksiniz. Ama kitap boyunca da acaba sonunda kazanan kim olacak diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Neyse ki kitap kısa, merakınıza çabuk cevap buluyorsunuz.
Kitap satranç bilenler için daha farklı anlamlar taşıyacaktır mutlaka ama oyun detaylarına boğulmadığınız için herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap olmuş. Yazarın intiharından önce yazdığı son kitap olması sebebiyle de ayrı bir önemi olan bu kitaba zaman ayırmanızı dilerim.
İyi okumalar…