Akşam haberlerini seyrederken hiç bir dizide almadığım keyfi alıyorum artık.
Yalan, dolan, entrika, sahtekarlık… İnsan başka ne ister ki? Birde buna acayip inanan büyük bir kitle…
Erol taş’ın kötü karekteri oynadığı yıllarda sokakta nerede onu görse taşlayan halk, aynı şeyi siyasilere neden yapmamıştır acaba. Yapsınlar demiyorum sakın yanlış anlaşılmasın. İkiside rol yapmıyor mu sonuçta…
Figüranlar var, başrol var, dekor var… Seyirci akşam haberlerde bunu göremiyor mu?
Örnek vermeyeceğim çünkü en güzel örneği de versem; “Hah… şucu” diye yaftalanacağım için gerçek bir örnek vermeyeceğim. Beni suçlayacağınız için değil damgayı üzerime koyduktan sonra yazının geri kalanını okumayacağınız için vermiyorum örneği.
Gerçekten öyle bir hastalığımız oluştu. “Şu görüşte” diye yaftayı yapıştırdığınız an ağzıyla kuş tutsa artık o kişi inandırıcılığını kaybediyor gözümüzde, yanlış mı? Yanlış tabi…
Yeni tanıştığım biriyle asla siyasete laf gelmez, getirmem. Sizde getirmeyin. Aslında birbirimize saygımız olsa en başta konuşulacak konudur.
Her geçen gün birbirimize saygıyı yitirdiğimiz, kitap okumadığımız, bizi eğlendirmeyen konuları düşünmek istemediğimiz şu günlerde ben kalkmış nelerden bahsediyorum.
“Ben düşünmek istemiyorum.”Benim yerime o okusun, düşünsün, yorumlasın ve bana anlatsın” durumunda yaşıyoruz çoğumuz.
Senin yerine kimse düşünmesin ve yorumlamasın. Sıralamanın; sen oku, yorumla, işin içinden çıkamazsan sor bir bilene olması gerekmez mi ?
Her gün aynı kanalda haberleri izlemeyi sizlere tavsiye etmiyorum. Arada bir farklı kanallardan da haberleri izleyiniz. Rol yapanları hemen farkedeceksiniz inanın bana.