“Kesinlikle açken okunmaması gereken bir kitap” diye yorum yapılmış mıdır bu kitap için bilmiyorum ama benim için öyle oldu… Gözümün önünde fırındaki ürünler uçuştu, kokuları burnuma kadar geldi neredeyse.
Açlık, açlığın hissettirdikleri ve hatta zorda kalınca aç insanların yapabilecekleri o kadar kısa ve öz bir şekilde anlatılmış ki… Üstelik çok güzel betimlemelerle… Kendinizi Tokyo’daki sokaklarda buluyorsunuz betimlemeleri okurken. Harika çizimleri ve kaliteli kağıdıyla da farklı bir kitap okuduğunuzu hissediyorsunuz. Lakin…
Kitap aşırı pahalı! Zaten her şeyin pahalı olduğu bu dönemde 75 sayfalık, yarım saatte bitebilecek, yarısı çizimlerle dolu olan bu kitap 40 TL eder mi? Ona da siz karar verin. Ya da geniş bir zamanınızda ayaküstü kitapçıda denk gelirseniz de okuyabilirsiniz.
Kitaptaki en sevdiğim kısım ise, ben takıcıda çok yaşarım bu durumu, sepete koyduğun ürünlerin “önerme” olarak kalması, mağazayı gezerken son anda birilerinden vazgeçmen… Kendimi gördüm o satırlarda.
Suç işlemeyi kafasına koyan bir insanı hiçbir şey engelleyemez. Bunu somutlaştırmak için hem düşündüren hem de zaman zaman güldüren bu kitabı okuyabilirsiniz. İyi okumalar.