içinde

Son Alkışlar

Ölüm sahnemin son perdesindeyim. Birazdan duyacağım alkışları değil, geride bıraktığım saniyeleri düşünüyorum. Attığım kahkahaları, çöküp ağladığım kaldırım taşlarını… Anımsamaya çalışıyorum iyi-kötü neyi varsa hayatımın. Denk düşmeye çalışıyorum birkaç dostla aynı sokakta, vedalar sıkıştırmak istiyorum birazdan duyacağım o son alkışlara.

Birden kokunu anımsıyorum, birden tenini aydınlatan o güneşi… Gönlümde filizlenen ilk heyecanlarımın beni sarıp sarmaladığı o bahar gecelerini. Elini tutup birkaç sokağında yürüdüğüm o şehri, utanarak gülümsemeni… İçtiğin sigarayı, yeni yeni çıkan o sakallarını.. Anımsıyorum seni, seneler önceki seni. Sanki tam o an da bir namlu doğrultuyorsun kalbimin tam ortasına, kapanmamış yarama bastırıyorsun. Çığlıklar atmak istiyorum hissettiğim acıdan, çığlıklar atarak yalvarmak istiyorum sana ama susuyorum. Ezberimde bu rol yok, yapamıyorum. 

Ardından gözlerine bakıyorum uzun uzun ve katilimi görüyorum karşımda. Önce duygularımı öldürdüğünü hatırlıyorum, o ağacın altına gömdüğünü. Sonra ise inancımı… Sevmeye ve sevilmeye dair olan. Tüm bunları görüyor ama suçlayamıyorum seni, onu yaşatmak için beni öldürmeliydin. Çünkü sen onu bir kere daha gülerken izlemeliydin, bir kere daha sevmeliydin yaşamak için…

Fakat kızıyorum sana, ölüm sahnemin son perdesini kana boğacağın için. Gözlerinde katilimi görüyor ve yalvarıyorum tam karşında, o tetiğe basıp her şeyi sonlandırman için. 

Sen tetiğe basıyorsun, ben seninle başladığım bu ömrü sensiz bitiriyorum. Ardımdan kulaklarının duyacağı tüm alkışları sana bırakıyorum. 

İyi ki vardın katilim, ben gidiyorum.

Yazar Yaren Gece ÖZTÜRK

Siz Ve Biz Blog Editörü - Adana

Bir yanıt yazın

Bizi Rahat Bırakın!

O Çalan Okul Zili Mi?