Bir zamanlar Ayşe, Ahmet ve Mehmet diye 3 genç varmış.
Ayşe Ahmet’i deliler gibi seviyor, askerliğini yapmasını, işe girmesini ve ailesini ikna edip bir an önce evlenmelerini beklemekteymiş.
Mehmet ise Ayşe’ye çocukluğundan beri deliler gibi aşık, askerliğini yapmış, evini arabasını almış, Ayşe’nin ağzından çıkacak bir çift sözle bırakın evliliği canını feda etmeye hazır, başka hiç bir kıza bakmayan yakışıklı bir delikanlıymış.
Birgün Mehmet ailesini de alıp Ayşe’yi istemeye gitmiş ve Ayşe’nin babası kızını sorgusuz sualsiz efendi, okumuş, maddi durumu iyi olan Mehmet’e vermeyi kabul etmiş.
Ayşe kalabalık dağılıp, ailesi uyuyunca komşu köyde yaşayan Ahmet’e kaçmaya karar vermiş. Lakin yol tehlikeli ve uzunmuş. Bir dere geçmesi ve ormandan kaybolmadan ilerlemesi gerekmekteymiş.
Dereye geldiğinde bir kayıkçı görmüş, kayıkçıya sevdiğine kaçtığını ve parası olmadığını söylemiş. Kayıkçı ise çocuklarına, evine ekmek götürebilmek için bu işi yaptığını ve parasız taşıyamayacağını söylemiş. Bunun üzerine kızın üzerindeki elbiseler karşılığında anlaşmışlar ve Ayşe karşıya geçmeyi başarmış.
İç çamaşırlarıyla düşe kalka ormanda ilerleyen Ayşe ışığı yanan bir baraka görmüş. Barakada yaşayan ormancıdan yardım istemiş. Ormancı ise yalnız birisi olduğunu, o kadar yolu ancak kendisiyle beraber olursa gidebileceğini söylemiş. Ahmet’e kavuşamamaktansa ölmeyi bile düşünen Ayşe ormancının teklifini kabul etmiş ve diğer köye ulaşmayı başarmış.
Hemen koşmuş kapıyı çalmış ve Ahmet kapıyı açmış. “Beni başkasına veriyorlar ben ise sana kaçtım, çok zorluklar çektim ama bak gelmeyi başardım” demiş. Ahmet; karşısında yarı çıplak, üstü başı çamur içindeki Ayşe’ye tüm köylülerin bakışları arasında “ben seni böyle kabul edemem” demiş.
Ahmet için neleri göze alan Ayşe büyük hayal kırıklığına uğramış ve tekrar Mehmet’e dönmeye karar vermiş. Mehmet’in kapısını çalmış ve Mehmet’e olanları anlatmış. Mehmet ise “ne olursa olsun, ne yaşarsan yaşa yine de ben seni kabul ederdim ama Ahmet’e gitmeseydin” diyerek kapıyı yüzüne kapatmış.
Kimsenin kabul etmediği Ayşe korkup evine de dönmek istemeyince tekrar kendini yollara vurmuş ve yolda bir filozofa rastlamış. Ona başından geçenleri anlatmış ve filozof insan olanın başına her şeyin gelebileceğini, yaşadıklarından dolayı üzüldüğünü, kendisinin yaşlandığını, kimsesi olmadığını, kendisine bakması karşılığında yanında kalabileceğini söylemiş. Ayşe filozofun teklifini kabul etmiş.
Ayşe’nin bundan sonra ne yaptığı bilinmiyor. Filozofla mı kalmış yoksa oradan da mı ayrılmış, kimse bir daha görmemiş ve işitmemiş..
Bu hikayede geçen karakterleri size göre haklıdan haksıza doğru sıralayınız ve yorum olarak gönderin, biz de yorumunuza cevap olarak karakterinizi yorumlayalım.
Bekliyoruz..
Çok keyifliydi ve birçok kişiye de uygulayarak bilinç altını görebiliyorum?