içinde

İçimdeki Sihir

Düşlemek, en olanaksızı düşlemek benimkisi

Her şeyi unutarak, durmadan hayal kurmak

Gözlerini kapatıp bulutlarda yürümek

Yıldızları avuçlayıp üfleyerek, baştan sona kaybolmak

Sonsuzluğu düşlemek, hiç bitmeyen hikayeler yaratıp kaybolmak içinde

Ütopik bir dünya, içinde özgürce uçan sen, ben ve bana dair kim varsa

Kuşlara kıskançlıktan, herkesin kanatları var

Gökyüzünü kaplayan dolu dolu bembeyaz

Özgür, yalnız ve sadece kanatlarının altında kendisi uçan

Gözümden yaş akmaz, kalbimi kıran ne var ki?

Sadece mutlulukları duyan bir çift göz

Karanlığı görünce kör olur, penceresini kapatır

Gerçekten, karanlığın görünecek nesi var ki?

Ölümsüzlük diz boyu, sevdiğim herkes, sonsuza dek

Bir elim de geçmiş diğerinde gelecek

Şu anım ise ikisini de karıştırdı yağmur damlalarıyla

Nerede, nereye akar, kimi bulur bilinmez

Kapatılmış bütün kapıların anahtarları elimde şimdi

Birinci, ikinci kaçıncısında son bulmak istersem o kadar çok

Adım adım uzaklaştığım, güzel anılarımı körelten korkularım

Hepsi koridorda ki odaların başında beni bekliyor, ağlayan çaresiz anılarım

Düşlemek sırası şimdi, uçarak, görerek, severek ve hiç durmadan en imkansızı..

Yazar Nisa Toprak

2 Yorum

Yorum Bırakın

Bir yanıt yazın

Düğümlere Üfleyen Kadınlar – Ece Temelkuran

Yolculuk.