Zifiri karanlığın sessizliğinde uyumaya çalışırken beynimin düşüncelerine boğuluşuna daha fazla dayanamadım. Soğuk havanın bazı şeyleri anlığına unutturduğu gibi bir rivayeti kendime uydurmuştum sadece ihtiyacım olduğu için, o anlığına…
Nedir bu derin denize düşmüş yüzme bilmeyen düşüncelerim? Daha ne kadar çırpınacaklardı kurtuluşun olmadığını bile bile… Bir farenin bir tahtayı kemirdiği gibi yavaş yavaş bitecek gibi hissediyorum bu ruhumun dünyası. Çünkü yolunu ararken kaybediyor, kendini ararken kaybediyor, hangi yolda olması gerektiğini bilmiyor, kim olduğunu, nerede olduğunu, bu gezegenlerin, bu yıldızların, bu canlıların ne olduğunu bilmiyor… Öyle karmakarışık bir iç alemdeki, yolunu hiçbir zaman bulamayacak ama bir farenin bir tahtayı kemirdiği gibi yavaş yavaş bitecek!
Yalnız mıyım? Mutsuz muyum? Neydim ben bilmiyorum. Nedir beni yalnız bırakmayan bu güçsüz düşünceler? Nedir karanlığın geceyle dans edişinde boğulan düşüncelerim?
Kabul edemem hayatımın rutin, amaçsız ilerlemesine! Kabul edemem bu teknolojiye boğulmaya! Kabul edemem herkes gibi yaşamaya! Ben kendimi burada bulamıyorum. Ben kendimi bu hiçlik dünyasında bir köşeye koyamıyorum. Ben bu kalıplaşmış hayat kurallarıyla hayatımı şekillendiremem! Sadece gezmek, sadece kitap okumak, sadece çalışmak, sadece evlenmek veya hepsini bir arada yaşamak için dünyaya gelmiş olamam. Ve sadece teşekkür etmek için de gelmiş olamam!
Karanlığın dans edişini izlerken, yıldızların küçük çocuklar gibi bir arada mutlu oluşlarını izlerken, Ay’ın parlayışını izlerken, Güneşin bir annenin küçük çocuğunu takip etmesi gibi insanları takip edişini izlerken, insanların telaşlı amaçsız yüzlerini izlerken, hayvanların sadece karınlarını doyurmak için bütün gün uğraşlarını izlerken, dağların terk edilmişliklerini izlerken, bulutların kötü bir kamerada çekilmiş insanların hareketleri gibi durmayışlarını izlerken, Ve her şeyi izlerken bir amaç için oluşlarını izlemek istiyorum… Kendi amacımı izlemek istiyorum, kendimi izlemek istiyorum.
Hiçbir şey bilmemek için veya her şey öğrenmek için yaşıyor olamazdım! Sadece hayatımın ilerisini düşünmek için bugünlerimi harcamak için uğraşıyor olamazdım! Ruhumun doyumsuzluğunu bulamak için uğraşıyor olamazdım! Gecenin verdiği tatlı huzurun peşi sıra gelen acıyı çekmek için yaşıyor olamazdım. Sadece bir kariyer sahibi olmak için yaşıyor olamazdım! tek hayalim anne olmak olamazdı! Neydim ben? Neyim ben? Yolunu bulamayan bir denizcinin içten çırpınışını bağırarak yaşamak istiyorum: Bağırarak, haykırarak, bir daha hiç susmayarak…