içinde

İçimdeki Çocuğun Dünyası

Sokaklar sakin, geceler karabasan…

Beynimdeki sonu gelmez hayaller, ruhumun doymaz bilmeyen sarhoşluğu, titreyen ellerim, suçunun farkına varan kedi bakışlarım. Küçükken çok erken uyanırdım, güne daha erken başlayıp oyun oynamak için. Büyüdüğüm zaman daha geç uyanır oldum, gece gelen mutlu rüyaların sonunda uyanmanın kabus olduğu o geceler “Biraz daha uykunun sarhoşluğuna kapılmak istiyorum, biraz sadece sadece 1 dakika, 1; ama uyanıyordum o sarhoşluğumdan. Kitaplarım, duvarım… Kendi hayallerimi kendim yaratırım, hayal bu sonu yok, her şey isteğim doğrultusunda gelişen bir dünyam. Neden olmasın?

Mevsim rüzgarlarının gelip geçtiği gibiydi hayal dünyam. Eserken ruhuma doğru sıcaklığını hissederdim, mutluluğunu, gidişini… Hadi yaşa hayatı, yaşa üzüntünü, yaşa hüznünü, yaşa gidişleri… Bütün duyguları yaşamalı derim her zaman çünkü bazı zamanlar gelir ağlamak istersen bile ağlayamazsın, gülmek istersen gülemezsin! Öyle bir an oluyor ki duyguları unutursun… Sahi en son ne zaman ağladım, dersin. Her şey vaktinde yaşanmalı.

Uyandım o uyku sarhoşluğunda gelen hayallerden, o kendi kurduğum hayallerden. Uyandım o dünyamın hakimi olduğum rüyalardan. Uyku sarhoşluğunu yaşayan çocuk orda kaldı, kendi dünyasının hakimi oldu. Çocuklar her zaman büyümez, bir yanımız her zaman çocuk da kalmaz. Ben kendi çocukluğumu, kendi dünyasına gönderdim, yaşadığı hoş sarhoşluğunu devam ettirdi… O kaldı kendi dünyasında. Büyümedi, kırılmadı, umutsuzluğa düşmedi kendi dünyasında. O bütün duygulardan uzak bir çocuk olarak rüyalarının sarhoşluğunu, dünyasının egemenliğini sürmek için kaldı…

Hayalleri güzeldi o çocuğun. Hep bir beyaz elbisesi olsun isterdi, belki de en çok istediği hayaliydi bu beyaz elbise. Olmadı! Hayalleri güzeldi o çocuğun, kırgındı o çocuk. Hayalleri kırıktı. Kendi masalını kendi yazardı. Kendi arkadaşlarını kendi yaratırdı. Kendi değerini kendi yaratırdı. Kendi sevgisini de kendi yaratırdı çünkü sevginin tarifini bilmezdi o çocuk. Sevgisi hayal dünyasındaki kırgınlıklarını alırdı. O hayallerinde kırgınlıklara yer vermezdi. Dedim ya kendi dünyasını yaratmıştı. Kendi dünyasını yaratan biri çocuk da olsa duyguları da kendi yaratırdı. Sevgiyi öğrendi o çocuk kendi sevgisini yaratarak, kendi sevgilisini yaratarak. Kendi dünyasında kaldı çünkü çocukken de büyümeyi yaşamıştı!

Şimdi yaşa kendi dünyanda. Duygulara yer verme. Kendi duygularını yarat! Kendi sevgini yarat, kedini  yarat, kendi masalını…

Yazar Sizüçen

Bir yanıt yazın

Gör Beni – Azra Kohen

Arachnoid Mater – Serkan Karaismailoğlu