Minicik dünyasında esir alınmış bir çocuğun muhteşem başarı mücadelesi…
Gündüz kuşağı programlarından tanınan, NLP Uzmanı Alişan Kapaklıkaya’nın geçen gün bir yazısına rastladım. Ebru Şallı‘nın oğlunun ölümü üstüne (Allah rahmet eylesin) evlat acısının nasıl bir duygu olduğunu bilen Alişan Kapaklıkaya bir yazı yayınlamış ve destek olmaya çalışmış acılı anneye… Küçük Pars’a çok üzülmüştüm ama Alişan Kapaklıkaya’nın yazısı da oldukça etkilemişti beni ve kitaplığımda varolan iki tane kitabından birini okumaya başladım.
Yüreğime Dokunan Eller… Ne televizyonda izledim ne de herhangi bir söyleşisine gittim ama kitabından sonra az çok bir fikrim oldu kendisi hakkında. Yurdum insanı… Yokluktan gelen, fakirlik ne çok iyi bilen, bütün zorluklara rağmen yılmayıp hayallerinin peşinden koşan bir insanın samimi satırlarını okuyorsunuz kitabında. Ortaokula kadar köyde hayat süren bir çocuğun çocukluk tramvalarına, kötü öğretmene denk gelip iyi öğretmenle tanışınca hayatının seyrinin değişmesine, ailesinin yoklukla imtihanlarına, gördüğü hastalıklara ve ölümlere tanıklık ediyorsunuz. Yavru köpeklere üzülüp çocuğun “vicdan” duygusunu hüzünlü gözlerle okuyorsunuz.
Evet, edebi bir yönü yok kitabın ama insani bütün duyguları bulabiliyorsunuz. Hiçbir zaman ellerindekilerle mutlu olmayan bütün çocuklara okutturulabilecek bir kitap.
Ben elimdeki diğer kitabını okumaya devam edeyim, siz de bu kitaba bir şans verin. İyi okumalar.