
Paul Auster’in elinize ilk aldığınızda hacmi ve sayfa sayısı gözünüzü korkutan ama okumaya başladığınızda gerek kurgusuyla gerekse bir dönem romanı olması ve dilinin akıcılığı sayesinde sıkılmadan okuyabileceğiniz romanı.
Yazar kitabın baş kahramanı olan Archie Ferguson’un hayatını başına gelecek hadiseler kendi seçimleri ve yaşadığı dönemin şartlarına bağlı olarak gelişmesi muhtemel dört farklı şekilde anlatmış.
Kitabın karakterinin yaşadığı bu dört farklı hayatın kimisinde belli bir maddi güce sahip olup olamaması etkili olurken kimisinde de babasının ölümü veya ane babasının boşanması gibi sebepler etkili olmuş. Kimisinde ise kendi kişisel kararları ön plana çıkmıştır.
Aynı kişinin 4 farklı hayatını anlatırken aynı zamanda dönemin Amerika’sının önemli tarihsel ve sosyal olaylarına (vietnam Savaşı, 68 kuşağı hareketi, savaş karşıtlığı vb.) çokça değinilmesi kitabın içeriğini zenginleştirmiş.
Kitabı okuyacaklara naçizane tavsiyem okurken ara vermeden her gün az sayıda sayfa da olsa kesintisiz okumaları ve kısa kısa notlar almaları. Bu notları farklı kurguları takip etmeyi kolaylaştıracaktır.
Ayrıca kitapta çok farklı müzik ve edebiyat eserlerine yer verilmiş bunlar hakkında yorumlar yapılmış. Ben ilgimi çeken bazı kitap ve yazarları not aldım sonrasında onları da okumak için.
Sonuç olarak diyebilirim ki Paul Auster’in bu otobiyografik sayılabilecek romanı hem çok iyi bir dönem roman olması hem de çok zengin bir edebi içeriğe sahip olması sebebiyle okumaktan çok zevk alacağınız bir roman.
Aynı zamanda okurken kendi hayatınızı ve aldığınız kararları ve bu kararlar farklı olsaydı hayatınızın nasıl gelişebileceğini sürekli düşündüğünüz veya düşüneceğiniz bir kitap. En azından benim öyle oldu..