Asuman ATAGÜN
Gülseren Budayıcıoğlu ekranlarda ve kitap raflarında fırtınalar estirmeye devam ediyor.
2008 yılında çıkardığı “Günahın Üç Rengi” kitabındaki bazı karakterler son zamanlarda Kırmızı Oda dizisinde seyirci karşısına çıkıyor. Sadece ilk bölümünün bir kısmını seyrettim o dizide Meliha çok etkilemişti beni… Keza kitapta da en etkilendiğim hikaye oldu; ki bunların gerçek yaşam olduğunu bilmek daha da etkileyiciydi benim için.
Adından da anlaşılacağı üzere kitapta üç tane hikaye okuyorsunuz, üç farklı günah olabileceği düşünülen ama kendi içlerinde haklı sebepleri olan üç farklı olay… Farklı olsa da bir şekilde yolları kesişen hayatlar okuyorsunuz. Üç kuşak hayat kadınlığı gören Kur’an hafızı Meliha, babasının tacizine uğrayan ve cinsel tercihleri bu sebepten değişen Şevket Ağa, acı çekmekten başka zevk alamayan Salih…Çocuklukta yaşadıklarımızı ilerleyen dönemdeki etkilerini görüyor, mutlu çocukluğun önemini anlıyorsunuz okudukça. Toplumun kabul etmediği ama herkesin başına gelebilecek olayları hayat tecrübeleri ile birlikte okuyorsunuz.
Hayatının en güzel gününü sinemaya gittikleri gün olarak tanımlayan Meliha’yı gördükçe kendi hayatınıza şükretmek için çok sebep buluyorsunuz. Elbette ki herkese göre kendi hayatı zordur ama daha zor hayatları görüp, onların farkında olup empati kurabiliyorsunuz en azından. Keşke sadece filmlerde olsa, kimse böylesi zorlukları yaşamasa diyerek okuyacağınız bu kitap şiddetle tavsiye edilir. Diziyi izleyenler muhtemelen “meğer ne acılar biriktirmişsin içinde” diyerek okuyacaklardır.
İyi okumalar.
