Trenlerle gelsem sana
Mavi trenlerle geçsem elli yaşın altında kadın olmayan köylerden
Ellerinde hasır sepetlerle çaput taşıyan erkekleri görsem
Fistanları yerlerde sürünen genç kızları görsem
Birkaç vagon geriden gençliğim gelse
Ölümüm makinistin odasında gerçekleşse
Görsem bir neslin mevki mevki sıralandığını
Dağların arasında tıngırdasa raylar
Bir bekçi uyansa sabaha karşı
Değiştirse makası ve değişse yolum sana
Trenlerle gelsem sana
Sen beni beklemezken garda
Sen beni istemezken yanında
Ve sen beni unutmuşken çoktan
Ama benim aklımda mıh gibi çakılı olsan
Trenlerle gelsem sana ve sen beni görmesen
Kondüktör bağırsa sevda durağı diye
İnsem sırtımda küçük bir çantayla
Ve yığılsam rayların üstüne
Sen yokken garda insem
Neye yarar evsizlerin dostluğu
Niçe* bıyıklı kara adamların arkadaşlığı
Mavi tren değiştirse lokomotifini
Kapkara bir gecede
Kapkara adamlar görünmezken rayların üstünde
Makas değiştiren bir bekçi ölse sabaha karşı
Ya da uyumak için evine giderken yolu sapsa sevda durağına
Beni karşılasa kuşluk vakti bir mezarlıkta
Mavi trenlerle gelsem sana
Eskisi kadar mutlu olur musun beni gördüğüne
Bir eroinman gibi bağımlı iken geçmişime
Ve her durakta bir tanesini bıraktığım
Bitmek tükenmek bilmeyen alt benliklerime
Hala sevinebilir misin onları gördüğüne
Sevinirken sevebilir misin beni tekrar
Cesedimi okşar mısın bir lokomotifin altında
Yığılmışken kondüktörün kucağına çırılçıplak
Saçlarımı koklar mısın
Mavi trenleri kırmızıya boyasam
Kapkara evsizlerle dost olsam
Kurtlarla yan yana koşsam
Ya da yağmur altında kalmış bir köyde ölsem
Hala sevebilir misin beni
Sevmeyi tekrar dener misin
Mavi trenlerle gelsem sana…