Düşünüyorum,
Ama sadece seni,
Beni sihirli bir peri gibi büyüledin,
Aşkın büyüsü bu.
Uzaklara bakan bakışların yaptı bu aşkı,
İstesen de istemesen de,
Efsunlu bir tütsü gibi sardı kokun beni,
Bir nehrin akışı gibi sana aktım hep,
Sonunda şelaleden düşsem bile,
Sen kanatlanarak beni kurtaracaksın gibi,
Bir his var bende.
Başında bir hale, omuzlarında kanatların,
Sadece benim için uçan,
Bir sevda meleğisin sanki,
Huzur adasına yolculuğumuz başladı seninle.
Buğday başaklarının ayçiçeği tarlalarının üstünde,
Uçmak gibi bir şey senin yanında olmak,
Aşk şiirlerinin menbaı duyguların sonsuz pınarı gibi,
Seninle olmak hep bir seyahat gibi huzur iklimlerine.
Gökkuşağına güneşe gitmek gibi,
Yüreğin kapalı değil bana hep açık,
Bir bebeğin elleri gibi,
Hafif esen bir meltem rüzgârının varlığını,
Gözlerini kapattığında daha içten hissetmek gibi senin varlığın.
Bir aşk filminin müziği gibi,
Benim beyaz kumsallarda dört nala koşan siyah bir İngiliz atının,
Yeleleri gibi özgür.
Bakışlarındaki merhamet ve şefkat,
Bir annenin çocuğuna bakışı gibi,
Tazelik ferahlık ruhumu kapladı.
Bu aşkın doruklarında,
Güçlü bir bağlılık yemini gibi,
Ayrılmayan ruhlarımızın uyumlarında,
Geleceğin aynası oldu kalplerimiz.
Tesir değil bu aşkın ta kendisi,
Kendinle başbaşa kalman için artık çok geç,
Karıştı birbirine duygularımızın sıcaklığı,
Alıştı ellerimizin yumuşaklığı birbirine,
Tek bir beden tek bir ruh gibi aşkımız,
Anne karnında doğmayı bekleyen bir bebek gibi,
Saf temiz ve masum.