Masamın üzeri kitaplarla dolu. Öyle birkaç tane değil! Üst üste yığılmış. Hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Sizde de oluyor mu öyle? Bir tanesini seçip başlasam da sürekli gözüm diğerlerinde. Yazı yazmak için de benzer bir sıkıntıyı yaşıyorum mesela. Aklıma birkaç konu var. Tam bir tanesine başlayacağım, diğerini mi yazsam acaba kaygısı geliyor. Sonra ikisini de yazamıyorum.
İnsan bu açıdan bir hayli garip. Olmadığı zaman elindeki ile yetinmek zorunda. Olduğu zaman da elindeki hiçbir şeyin değeri yok! Ben bunu kızımda da görüyorum. Ben çocukken annem ve babam sürekli olarak kendi dönemlerinde çok fazla oyuncak şansı olmadığından bahsederdi. Benim oyuncaklarımın bir değeri yoktu benim için. Çok çabuk bozuyor ya da parçalıyordum. Şimdi kızıma bakmıyorum, aynı cümleleri ben kuruyorum. Biz belki birkaç gün oynardık oyuncaklarımıza. Ebeveynlerimiz buna kısa derlerdi. Şimdiki çocuklar için oyuncak dediğinin kıymeti birkaç saat. Sonra attıkları yeri bile unutuyorlar. Çünkü bolluk var. Onlar yokluk nedir görmediler. Bu saatten sonra görecekleri yokluk bizim varlık dönemimizden daha mı kötü olur yoksa daha mı iyi olur bilinmez. Ben kötü olacağını sanmıyorum.
Bazı şeyleri de kaybediyoruz ama! Kitaplardan bahsettik mesela. Şöyle yolda yürürken içine gireceğimiz, eve giderken uğrayıp kitap alacağımız bir kitapçı yok. Artık kitap almak için bile alışveriş merkezine girmek zorundayız. Bazı şeyler bollaşırken bazı değerler yitip gidiyor.
Simülasyon hayatlarımız sürüp gidiyor. Biz Platon’un mağarasında ayaklarından ve boynundan zincirlerle bağlanmış, duvardaki yansımaları izliyoruz. Hem gerçekleri göremiyor hem de bunları değiştirmeye muktedir olamıyoruz. Bütün yaşamın ipleri kaçmış elimizden. Tam bir kargaşa.
Kargaşa güzel bir şeydir aynı zamanda. Hiçbir kargaşa sonsuza kadar sürüp gitmez. Böyle zamanlar insanların ruhunda huzursuzluklar ve derin yaralar bırakır. İnsan iyiyi arama yolculuğuna başlar. Huzur dolu zamanlarda umurlarında olmayan dertler kargaşa dönemlerinde ortaya çıkarlar. Bu kargaşa dönemi de elbet güzel günlerin habercisi. Öyle olmak zorunda aslında. Yoksa insanlığın sonu gelir!