SORU: Sizce aşk nedir?
CEVAP: Aynı yolda, her gün tekrar tekrar yürümektir. Yol çukur olduğunda, kaymak gibi olduğunda, tümsek ya da ıslak olduğunda her daim yürümektir. O yol hiç bitmez ve tükenmez.
SORU: Peki siz o yolda yürüyor musunuz?
CEVAP: Ben daha o yola baş koyamadım…
SORU: Siz hayatta bardağın dolu tarafından bakanlardan mısınız yoksa boş mu?
CEVAP: İkisi de değil. Benim bakacağım bir bardağım bile olmadı.
SORU: Sizce hayatın anlamı nedir?
CEVAP: Anlamsız olması. Her şey son buluyor ve tekrara düşüyor. Bu çok anlamsız, böyle olunca verdiğimiz anlamlar bile anlamsız. Kısaca anlamsısız.
SORU: Size göre insan nedir?
CEVAP: İnsan evrende yıllardır çözülemeyen bir problemdir. Bilinmezlik kuralıyla çözülecek olan bir problem. Şu an kural bilinmez olduğu için soru bekliyor hala. Umarım çözülür ama belki de soru yanlıştır.
SORU: Hangi kadınlardan hoşlanırsın?
CEVAP: Yürüyen bir kadından. Sinirlendiğimde ben yangına yürüyen, mutluluğumda cennet bahçelerime yürüyen, ağladığımda yağmurlu ormanıma yürüyen, hissizleştiğimde karlı dağıma yürüyen. Bu kadın benim kalbimdir. Bu kadın hep yürümeli. Durursa eğer kalbim durur. Ve ben ölürüm.
SORU: Ölüm nedir?
CEVAP: Karanlık bir mağarada sıkıştığını ve çaresiz kaldığını düşün. Tam burda hapis kaldım derken en uç da bir delikten ışık huzmesi görürsün ve kurtulursun o mağaradan. İşte ölüm budur.
SORU: Herkes ölümden korkar sen korkmuyor musun?
CEVAP: İnsanlar ölümün yüzüne bakmıyor ve görmüyor, o yüzden çirkin ve kötü bir şey sanıyor. Halbuki ölümün gözlerine baktığında o güzellik ışığını görüyorsun.
SORU: İnsan sizce ne olmalı?
CEVAP: Yaşarken doğmalı yoksa doğup var olmakla yaşanmış olunmuyor ve öldürmemeli, en çokta insanlığını öldürmemeli.