Zamanın içinde bir yerlerde
Ve bilinmez bir nedenle,
Geldiler bir araya:
Kaptan, Kadın ve hayli suskun Kedi.
* * *
I- KAPTAN
Dilediği yerden ve dilediği zaman
Alıp başını gidebilmek için denizlerin ardına
Kaptanı olmak istedi kendi kendinin,
Ve bilemedi bu derdinin,
Ne yaralar açacağını başına.
Oysa kalıp baba evinde ve bir ocak başında,
Sakin ve mutlu bir balıkçı olmak da vardı.
Dülgerlerle, lüferlerle ve bilmem ne çeşit nimetle
Mutlu olmak da vardı.
* * *
Oysa deniz çağırdı onu mavi çağırdı,
Bekleyecek bir şey yok yeri mavinin kollarıydı.
Düşündü kaptan:
“Kalsam nedir ki?
Kaç dünya var etrafımda dönen,
Kaç ömür var tükenmeyi bekleyen?
Kalabalık sadece bir görüntü bir efsun,
Beşer şaşar olmuş bir tutam sevgiden yoksun.
Bir bakmışsın kimsecikler yoktur etrafta
Ya da yan yana olduğun bile yoktur aslımda yanında.
Bazen koskoca bir yalandır mesafeler, uzaklık…
Nereye gidersek gidelim içimizdedir yalnızlık.
Vakit dolup güneş batınca hatırlatır karanlık,
Geçen zaman ömürden geçer hediyesi ihtiyarlık.”
* * *
Bir sevdiği vardı Karşıyaka’da
Karşıyaka’nın en güzel kızı : “Gülden”
Ayağı toprağa basınca aklında,
Maviye dönünce yüreğinde saklardı.
Ama Kaptan bu
Ne yardan geçebildi ne serden.
Zaman geçince anladı ama anlatamadı.
Öyle ya kimseye derdini açmaz
Sırrı iki dudağının arasında
Kalender bir insandır Kaptan, izahata lüzum yoktur.
* * *
Yoktur ama,
Tek derdi şimdi iki odalı evinin sarı ışığı altında,
Duvarda yansıyan gölgesinin yanındaki boşluktur.
Bir ses olsa mesela der,
Denizden başka ya da martılardan.
Soğuğu bu kadar hissetmem
Ya da katlanırım kavurucu güneşe
Bir ses olsa mesela,
Rüzgardan başka…
* * *
Bazı geceler rüyasına girer
Zaten rüyadaki sevgili
Seslenir ona:
“ Ağları atarım, ağları çekerim
Tadım, tuzum yok sensiz
Çayı seninle bir sensiz iki şekerli içerim
Yokluğunun en kesif yerinde ve biçare halde
Seni beklerim…”
Sonra uyanır birden, irkilir
Boşlukta sallanır bedeni
İşte o an anlar
Vakit geçmiştir artık hayıflanmak nafile,
Rüyalarda kalmıştır eski sevgili.
Seyrederken ufku anlamıştır biçare,
Maviyi seçenin mavide kalır yüreği.
* * *
II- KADIN
Kadın geldi telaşı yok hüznü çok bir vakitte
Zaman ellerinde uzadı
Oturdu ufkun karşısına o her zamanki yerinde
Geçip giden yıllarına ağladı
* * *
Düşündü kadın: “Neydi mutluluk?”
* * *
Mutluluk, on ikisinde ve bir tütün tarlasında,
Kan oturarak tırnaklarına çalışmak değildi.
Mutluluk, on dördünde
Ve bir iplik fabrikasının gece vardiyasında
Gizli gizli uyumak değildi.
Mutluluk, on altısında tanımadığı bir adamın koynuna girmek
On yedisinde kesilen memeden süt vermek değildi.
Mutluluk, günün birinde bir ikindi vakti
Başkasının penceresinden gizli gizli seyretmek değildi yavrusunu
Mutluluk, yirmisine basmadan
Büsbütün kopmak anadan babadan
Bilmediği bir şehirde kimsesiz kalmak değildi.
Mutluluk, bir ilkbahar sabahı
Hırpalanmak, kovulmak, terk edilmek değildi.
Mutluluk, her şeye yeniden başlarım derken sevdalanmak
Tökezlemek, yara bere içinde kalmak değildi.
Mutluluk, beklenmedik bir sonbahar sabahı
Ve korkunç ayazında Ankara’nın
Sevdiğini bırakıp gitmek değildi
Mutluluk, hiç ait olmadığı bir dünyanın penceresinden
Gökyüzüne bakıp hayaller kurmak değildi.
Mutluluk, başladığın yere dönmek
Ve ufkun karşısında
Hiç olmuş bir ömrün ardından bakakalmak değildi.
Düşündü kadın,
Neydi mutluluk?
* * *
III- KEDİ
Kim bilir nerden geldi ne vakittir burada
Kimsecikler görmedi varılmadı farkına
Aldı yerini öylece seyre durdu denizi
Görenler kedidir der, bilmezler ki içini
* * *
Aklı nerde kim bilir, hangi çöplük evidir
Islak, gri tüyleri fazlasıyla kirlidir
Hangi kapıları çaldı, ne lokmalar aşırdı
Bir soran olsa belki anlatacağı vardı
* * *
Kaptan baktı kadına, kadın kediye
Kedi kıstırdı kuyruğunu döndü geriye
* * *
Zamanın içinde bir yerlerde
Ve bilinmez bir nedenle,
Geldiler bir araya:
Kaptan, Kadın ve hayli suskun Kedi.
Yüreģine,kalemine saģlik Deniz Hanim??
Teşekkür ederim:)