Çeşit çeşit insan vardır; her birinin birbirinden farklı huyları… Ama bu huyların içinde bir tanesi var ki tembellikle kıyasıya yarışır 🙂 Çok ince bir çizgi vardır tembellikle ‘üşengeçlik’ arasında. “Rüzgar eser, kapıyı örter” diyen bu insanları daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Sabah uyanmak onlar için ölümle eşdeğerdir. Kendilerini iyi bildiklerinden birer dakika arayla saati defalarca kurarlar ama buna rağmen alarmları da erteleyebildikleri kadar ertelerler.
Kim bankaya gidecek, numaratörden sıra alacak da işlem yaptıracak? Hazır imkan varken bütün işlerini internetten yapabilirler. Hatta bütün faturaları otomatik ödemededir. Çünkü unutmaları ya da ödemeye gitmeye üşenmeleri muhtemeldir.
İşten yorgun argın geldikten sonra biraz televizyona bakmak isterler ama eğer yanlarına kumandayı almamışlarsa vay hallerine… Saatlerce açık olan kanala bakmaya razı olurlar. Kumanda onlar için müthiş bir icattır. (Bence kumandayı da üşengeç bir insan bulmuştur, orası ayrı :)) Kumanda el ya da ayaklarının uzanabileceği bir mesafedeyse, yerlerinden kalkmadan ona uzanmayı başaracak kadar da beceriklilerdir.
Televizyon izlerken uykuları gelince geceyi oturdukları koltukta geçirirler. Çünkü uyansalar bile yataklarına gitmeyi gözleri almaz. Eğer şanslılarsa üstlerini örtecek biri vardır evde, yoksa battaniye için kalkmaktansa donarak uyumayı tercih ederler 🙂
Ne alakası var asansöre binmekle üşengeçliğin demeyin sakın. Çıkacakları merdiven sayısına bakmaksızın, asansörü tercih ederler, birinci kata çıkacak olsalar bile… Hatta keşke her yerde yürüyen bantlar ya da merdivenler olsa 🙂
Daha kolayı varken niye manuel araba tercih etsinler ki… Hayır yani her sefer vites mi değişirmiş? Aslında şoför tutmak daha mantıklı gelir onlara 🙂
Direkt açılan bir telefon görürseniz, muhtemelen üşengeç birinin telefonudur o. Çünkü kim en az 4 tuşa basmaktan kaçınsın ki başka 🙂 Hele ekran kilidi… Hiç onların tarzı olamaz.
Günlerce, aylarca hatta yıllarca aynı durumda kalabilirler. Değiştirmek isteseler de üşenmekten yapamazlar o değişikliği. Hele bir de durumlarında “Hey there! I am using WhatsApp.” yazanlar var ki, onlar tamamen zararsızdır. Büyük olasılıkla zarar vermek amaçlı eylemlere bile üşenirler.
Gayet sadedirler çünkü makyaj yapmak ciddi zahmet gerektiren bir iştir. Gideceksin makyaj malzemelerini alacaksın, her yerine farklı bir ürün kullanacaksın, bir de yetmez gibi dakikalarca uğraştığın makyajı gece yatarken sileceksin… Çok zor işler bunlar, hiç yapmamak daha mantıklı.
Makyaj gibi takıyı da sevmezler. Çoğunun kulak delikleri bile kapanmıştır küpe takmaya takmaya. En iyi ihtimalle bir küpeleri vardır; hep onu kullanırlar.
Giyip çıkmak varken kim eğilip de bağcık bağlayacak? Hatta eskiyene kadar aynı ayakkabı ve çanta onları idare eder. Çünkü çanta değişikliği onlar için kabustur. Ondan ona nasıl aktarsınlar bütün eşyaları 🙂
Tuvalete gitmezler dediğime bakmayın, elbette giderler ama ‘ne kadar geç o kadar iyi’ diye düşünürler. Atıyorum; bir insan günde ortalama 5 kere tuvalete gidiyorsa, üşengeç insanlar erteleye erteleye bunu 2’ye indirebilirler.
Bu hakikaten zor bir iştir, üşengeçlere hak vermek lazım bu konuda 🙂 Onun yerine yorganı nevresime çengelli iğne ile tuttururlar. Yorganı nevresimsiz kullananlar da sayıca az değillerdir sanırım 🙂
Gözümle gördüğüm için gönül rahatlığıyla yazıyorum bu maddeyi… Şaka değil, sırf üşendikleri için sahura kalkmadan, iftardan diğer iftara kadar oruç tutanlar var. Umarım sevapları da iki kat fazla olur 🙂
Sabah uyandıklarında giyinme derdi olmasın diye okul forması, iş kıyafeti… artık her ne giyeceklerse pijama yerine geceden onları giyip yatarlar. Böylelikle uyanır uyanmaz hazır olurlar 🙂
İşbu yazı, lisedeki bir arkadaşım göz önüne alınarak yazılmıştır. Üşenmez de yazıyı okursa dikkat edeceği tek şey; bağlaç olan “de” ile ek olan “-de” dir. Hayrettir ki senelerdir bu ikisi arasındaki farkı bulmaya üşenmez 🙂 Ne dersiniz? Siz üşengeç misiniz acaba?