Jim Carrey’nin “Yes Man” adlı 2008 yapımı bir filmi vardı hatırlar mısınız? Eşinden ayrılmış acılı Jim, dahası işinde istediği terfiyi başkasına kaptıran ve dolayısıyla işinde de mutsuz olan bir Jim ve sosyal hayatını neredeyse sıfıra indiren bir adam. Tam da o anlarda çıkıyor karşısına eski bir arkadaşı ve ilgileneceğini düşündüğü bir program öneriyor: ‘ Say Yes to everything’.
Hikaye böyle başlıyor olumsuzluklar, şanssızlıklar, hayal kırıklıkları, mutsuzluklar… Ve sonra arkadaşının önerdiği programa gidiyor Jim filmdeki adıyla Carl. Yüzlerce kişinin katıldığı bu etkinliğe tek ve yeni katılan Carl arkadaşı tarafından mimleniyor ve eğiticinin eline düşüyor. Programın amacı, ne olursa olsun sadece evet demelisin asla o evetin karşıtı olan malum kelimeyi kullanmayacaksın ve Carl her şeye evet demesi gereken bir anlaşma yapıyor. Zor da olsa söz verdiğini, anlaşma yaptığını düşünerek yeni bir yaşama adım atıyor. Her şeye ama her şeye demesi gereken tek kelime : EVET.
Başlarda tüm parasını vermek zorunda kaldığı evsizle mücadelesi, eyaletin bir ucuna gitmek zorunda kalmasıyla nasıl bir hata yaptığını düşünürken karşılaşıyor güzel Allison ile. Durum artık tersine dönmeye başlıyor. Evet!
Her zaman güzel şeylere sebep olur ve asla fırsatları kaçırma diyor. Birlikte evet demeye başlıyorlar Allison’ın bu anlaşmadan haberi olmadan. İşinde terfi alıyor hatta yöneticilerle birlikte çalışmaya başlıyor, evsizlere yardım ediyor, istedikleri ülkeye Allison ile birlikte seyahat ediyorlar. Fakat hikayede olacak ya Carl anlaşmada ki bir şeyi yanlış anlıyor: Evet’i kullanmasını.
Eğiticisinin söylediği gibi ilk bakışta her şeye evet denilmesini ancak önemli olanın bakış açını genişletmek ve sonra evet demeye başlamak, zorunda olduğun için değil, anlaşma öyle dediği için değil tüm kalbinle bunu demeyi istediğin için evet denilmesi gerektiğini ifade ediyor Carl’a ve Carl koşarak kendisini terkeden Allison’un yanına gidiyor ve diyor ki: Eski Carl kimse için yeterli olduğunu düşünmüyordu, kendini güçsüz hissediyordu, korkuyordu ve insanlara evet derse onlarla ilgilenirse yetersiz olmayacaktı artık ve paylaşacak bir şeyi de yoktu fakat şimdi hayatını ve dahasını paylaşacağı bir şeyi olduğunu öğrenmişti.
‘Bir şeyi istemiyorsan hayır diyebilirsin ama eğer ki istiyorsan’…
Evet hikaye böyle mutlu sonla bitiyor tahmin ettiğiniz gibi. Ben almam gereken dersi aldım. Sıra sizde.
İzlemeyenler için, İyi Seyirler..