Gördüm
Karlı yollarda bata çıka taşınan el kadar cesetleri
Meydanlardan yayınlanan boy boy kirli yüzleri
Kanlı elleri ve fakirliğin sebebi siyasileri
Gördüm
Toprağın verimsizleştiğini
Dizleri üstüne çökmüş kasvetli babamı
Avuçlarında toprakla dizlerine vuran annemi
Gördüm
Ölü doğan bebekleri
Morarmış ayaklarını ırgatların
Şişmiş karınlarını çocukların
Ve
Sabaha karşı dörtte boynuna urgan geçirmiş
Fakir üç çocuk annesini
Gördüm
Saç kurutma makinesi ile ısınan çıplak bedenleri
Güneşin doğmadığı mahalleleri
Işıkların yanmadığı cenaze evlerini
Gördüm
Taptıkları taş binalarla Tanrı’ya ulaşmak isteyen
Doğayı katledip yerine otopark, alışveriş merkezi yapan
Kirli ve kolay parayı gördüklerinde el etek öpen
Boş ve taş yapıları bir servete satan
İnsanlar ölürken kara güzleri
Para kazanmak için ihaleye fesat karıştıran
İşgüzar siyasi yüzleri
Duydum
Çığlıklarını insanların
Feryatlarını genç oğlan annelerinin
Ve fakir babalarının
Duydum
Çatısı olmayan evlerden çıkan
Bayrağa sarılı bedenlerin seslerini
Gördüm
Kedilerin sokaklarda azaldığını
Köpek cesetlerinin kuytu köşelere atıldığını
Gördüm
Karadeniz’de
İstenmeyen bebeklerin cesetlerini
Arayan dalgıçların dibe daldığını
Göreceğim
Taptıkları paranın gırtlaklarına dolacağını
Siyasi yüzlerin
Göreceğim
Nepotizmin yerini bulacağını
Demir parmaklıkların
Ve
Çelik namluların ardında
Göreceğim
İnsan onuruna yaraşır evlerde
Oturan sıcak elleri ve ekmek dolu avuçları
Duyacağım
Şen şakrak çocukların
Sokaklarda el ele dolaşacağını
Göreceğim
Genç neslin yaşamak için ülkesinde
Kaçmak zorunda kalmayacağı günleri
Duyacağım
Şiirin ve sanatın sesini
Yüksek binaların tepesinde
Haykıran güzel kadınlardan
Ve
Elbet biliyorum
Gerçekleşecek tüm hayallerim
Eninde
Ya da
Sonunda
Güzellikler dolacak
Ruhumda dolaşan hortlaklarıma
Ve Biliyorum
Cehennem dolacak
İnsanları öldüren, fakir bırakan
Siyasilerin ve aşağılık insanoğlunun gırtlağına