
Üniversite sınavına çalışırken çokça karşılaştığımız ‘anlatım bozukluğu’ olan cümleleri günlük hayatta çok duyuyor ve zaman zaman da maalesef kullanıyoruz. İşte en çok kullanılan anlatım bozuklukları; karşımızdaki bizi anlıyor, onda sıkıntı yok ama bozuk bir şekilde 🙂

İngilizce ve Türkçe’yi aynı anda kullanırsak vurgusu çok olur gibi bir düşüncemiz mi var bilmiyorum ama en yaygın olarak kullanılan ikilidir kendileri. “Metrobüsler full dolu” Öyle böyle dolu değil yani 🙂

Türk Dil Kurumu iade için der ki “alınmış bir şeyi geri verme”. Peki, geri iade derken geri geri mi iade etmiş oluyoruz? İleri iadesi var mı ki bu işlerin 🙂 Aldığımız şeyler ya geri verilir ya da iade edilir. Ayrı ayrı daha güzeldir.

Özellikle telefon operatörlerinin reklamlarında karşımıza çıkan ‘ücretsiz hediye’ ikilisi insana acaba hediyenin ücretlisi de oluyor muydu diye düşündüren cinsten. Ücretsiz hediye kazanmak için yazımızı sonuna kadar okuyun 🙂

100 kişiye sorsak “Bariz belli”yi ne demek için kullanıyorsunuz diye, “çok belli” derler sanırım. Oysa ki barizin kelime anlamı ‘belirgin’ olunca ortaya ‘belirgin belli’ gibi bir ifade çıkmakta. Biz işimizi garantiye alıp “çok belli” olarak kullanalım en iyisi.

İlgi göstermek o kadar önemli bir özellik ki tek başına olmaz, alaka da eklenirse katmerleşir 🙂 İlginize teşekkürler / Alakanıza teşekkürler = çok yavan… İlgi ve alakanıza teşekkürler = Dolu dolu teşekkür etmiş olduk işte 🙂

Gençlerin mesaj yazarken kullandığı OK, bir süre sonra okey, ordan da tamam okey olarak dilimize girmiş bulunmakta maalesef. O kadar tamam yani, bütün dillerde anlatıyoruz tamam olduğunu.

Bir mağazada denediğiniz kıyafetin nasıl olduğuna bakarken arkadan bir ses duysanız, “Güzel yakışmış” O esnada muhtemelen teşekkür edersiniz. Ama sonra ister istemez düşünürsünüz, çirkin yakışmak diye de bir şey var mı ki?

Fon müziği dediğimizde arkada çalan müziği anlarız değil mi? Çünkü fon zaten arka demektir. Ama o kadar yaygın bir şekilde kullanılır ki arka fon, acaba doğrusu bu mu diye düşünmeden edemez insan. O zaman sorarım size “Ön fon” neden olmasın?

Yine tek tek başımızın üstünde yeri olan, örnek vermeye başlayacağımız zaman kullandığımız bu iki kelime yan yana bozukluk oluşturur. Yok ille de kullanacaksanız, örneğin, mesela, farzı misal, söz gelişi gibi kelimeleri de ekleyebilirsiniz.

Fransızca’dan dilimize girmiş olan profil zaten ‘yan’ anlamına gelmektedir. Hatta insanın yüzünün yandan görünüşü… Oysa ki biz onu kendi dilimize her açıdan yüzümüzün görünüşü olarak almışız, yandan, önden farketmez.

Hayatımız sınav olmuşken, sınavda da bu tarz sorularla karşılaşırken kısaltmalarda da yanlışlar yapıyoruz. Mesela Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın baş harflerinden oluşan bu kısaltmada zaten ‘sınavı’ kelimesi geçiyor. Yani sadece KPSS dememiz yeterli olacak gibi görünüyor.
Amaaan tek yanlışlarımız bunlar olsun diye düşünüyor olabilirsiniz, orası öyle ama yine de ufak bir dikkatle daha güzel Türkçe’ye… Ne dersiniz?