Sahi, hiç böyle hayal etmemiştim ilk gününü ölümün. Oysa her gece bilmem kaç kere girmiştim o tabutların içine, bilmem kaç kere örtülmüştü bedenim toprakla. Birkaç çiçek gelirdi başıma, birkaç damla gözyaşı düşerdi taşıma. Ben ise sonsuz kızıllığın içinde bir yerlerdeydim. Filmlerde herkes beyaz ışığın peşinden giderdi, ben her gece o kızıllığı arzulardım. Ateşlerin ortasında dans eder, kül yağmurlarında yıkanırdım. Aklar düşerdi saçlarıma. Kızıllığın tam ortasında damla damla kan akan bir çeşme vardı, ağzımı dayar ona saatlerce içer doymazdım. İçimdeki yaşamı beslerdim her ölüşümle, hiç doymazdı. Her gün biraz daha, her gece bir ölüm daha…
Oysa şimdi bir karanlığın ortasındayım; başımda çiçeğim, taşımda yaşım yok. Hani beni her gece peşinden sürükleyen kızıllığım… Ateşler yok, dört yanım buz kırağı üşüyorum. Kızgın kan damlaları düşüyor gökten tenime, irkiliyorum. Saçlarıma düşmüyor aklar, korkuyorum.
Tanrım, duy sesimi ilk kez ölmüyorum! Kimin bu etrafımdaki yabancı ayak sesleri, hani benim içimi huzurla dolduran kızıllığım…
Tanrım, bir güneş yerleştir göğe yalvarırım, bu karanlık boğuyor beni. Bak, kirlenmiş üstüm başım, yağsın gökten kül yağmurlarım, bu kan yakıyor tenimi.
Tanrım, yaşamım ölüyor bir yerlerde hissediyorum, ne olur dilime kondur bir damla kanı… Yoksa nasıl göreceğim bir daha Ferzâh’ı?
Tanrım, yalvarırım sustur şu beynimdeki sesleri; Ferzâh toprağa karışmış demek, ne büyük saçmalık! O hala uyanacağım sabahta bekliyor beni, eminim elimdedir elleri. Yapma bu eziyeti ona Tanrım, getir kızıllığımı, kül yağdır göklerinden; bırak ona kavuşayım, yalvarırım. Duy beni!
Affına sığınarak soruyorum, sahi Tanrım ne zaman duyacaksın beni? Bak, üstüme üstüme geliyor bu karanlık boğuluyorum. Toprak yağıyor göğünden, altında kalacağım, ne olur duy beni!
● ● ●
Tanrım, kayboldum lütfen bul beni.
● ● ●
Ferzâh, kavuşmak isterken sana toprağına karıştım.
O huzur veren kızıllığım senmişsin sevgilim, anlayamadım.
Dedim ya sana o silahı dayadığımda başıma: “Bu defa bizi bir yerlerde ben yaşatacağım”
Bak, yaşattım!
Durma öyle tut ellerimi sevgilim, beraber kaybolalım.