
20 Mart 1991 sabahı New York. Yüksek bir apartmanın 53. katındaki dairede, dört yaşındaki Conor annesiyle birlikte kahvaltısını bitirmişti. O gün babasıyla dışarı çıkacak, öğle yemeği yiyecek, ardından Central Park’ta dolaşacaklardı. Küçük bir çocuğun dünyası için heyecan dolu, sıradan ama mutlu bir gündü.
Dairenin içinde koşuştururken temizlik için açık bırakılan pencereye yöneldi. Göz açıp kapayıncaya kadar olan bir anda, kimsenin yetişemediği bir saniyede Conor boşluğa adım attı. Elli üçüncü kattan aşağıya, soğuk New York sokaklarına… Bir çocuğun kahkahaları, birkaç saniye içinde kesildi.
Eric Clapton o sırada oteldeydi. Telefon çaldığında karşısındaki ses hayatının en ağır cümlelerini söyledi. Oğlu ölmüştü. Clapton, “Sanki bir başkasının hayatını izliyordum” diyecekti daha sonra. Bir baba için en büyük kabus, onun için gerçek olmuştu.
Müziğiyle her duygusunu anlatabilen bir adam, bu kez susmuştu. Kelimeler yetmedi, gözyaşları yetmedi. Sadece büyük bir sessizlik vardı. O sessizlik zamanla notalara dönüştü. Clapton besteci Will Jennings ile birlikte oturdu, kalbindeki acıyı müziğe döktü. Ortaya çıkan şarkının adı “Tears in Heaven” oldu.
Şarkıda bir babanın kaybolmuş çocuğuna yönelttiği sorular vardı. “Cennette karşılaştığımızda beni tanır mısın? Gözyaşlarım diner mi orada?” Sözler yalındı ama taş gibi ağırdı. Her dinleyenin kalbine dokunan bir ağıt.
Dünya bu şarkıya kulak verdi. Grammy ödülleri aldı, listelerde zirveye çıktı. Ama asıl değeri, milyonlarca insanın kalbinde bulduğu yankıydı. Evladını, sevgilisini, dostunu kaybeden herkes bu şarkıda kendi acısını buldu. Bir gün yeniden kavuşma umudunu hatırladı.
Yıllar sonra Clapton bu şarkıyı sahnede söylemeyi bıraktı. Çünkü acı kabullenmeye dönüşmüştü, artık yarasını her defasında kanatmak istemiyordu. Ama şarkı yaşamaya devam etti. Bir çocuğun ardından söylenen en hüzünlü ama en evrensel şarkılardan biri olarak.
Ve geriye, cennetin kapısında çocuğunu arayan bir babanın sesi kaldı. Hayatın ne kadar kırılgan olduğunu, sevginin ne kadar sonsuz olduğunu hatırlatan bir melodi… Belki de hepimizin bir gün varacağı o kapıda, ardımızda hangi melodileri bırakacağımızı düşündüren bir şarkı.
🎧 Eric Clapton – Tears in Heaven (YouTube)